Fas Afrika kıtasında yer alan bir ülkedir. Fas Ülkesi Afrika kıtasında bulunmasına rağmen Afrika Birliği’ne üye olmayan tek ülkedir. Fas; Afrika kıtasının kuzeybatı ucunda yer almaktadır.
Fas doğuda Cezayir, batıda Atlas Okyanusu, güneyde Moritanya, kuzeyde Cebelitarık Boğazı ve Akdeniz ile çevrilidir. Fas ülkesinin başkenti Rabat şehridir. Rabat şehri ülkenin en önemli turistik yeri ve ülkenin öğretim merkezidir. Fas ülkesinin en büyük şehri ise Kazablanka şehridir. Ülkenin resmi dili Arapçadır.
Bunun yanı sıra ülkede Berberice dili, Sehelha dili, Fransızca ve İspanyolca da konuşulmaktadır. Ülkenin resmi dini İslam’dır. Ülkenin para birimi ise Fas Dirhemidir. Afrika’da yer almasından dolayı Fas ülkesinde yaz ayları oldukça yüksek sıcaklıklarla geçmektedir.
Bundan dolayı ülkeyi ziyaret etmek için en uygun tarih Kasım ve Mart ayları arasıdır. Fas Ülkesi süresi 90 günü aşmayan ziyaretlerde vize istememektedir. Türkiye’den Fas ülkesinin başkenti olan Rabat şehrine direkt uçuşlar bulunmaktadır.
Fas ülkesinin başkenti Rabat şehridir. Rabat şehri ülkenin en önemli turistik yeri ve ülkenin öğretim merkezidir. Fas ülkesinin en büyük şehri ise Kazablanka şehridir.
Marakeş
Fas’ın Özeti Olan Şehir Marakeş
Eski imparatorluk şehirlerinden biri ve Fas’ın en büyük dördüncü kenti. EğerFas’ın tamamını içerecek, onun özetini aktaracak bir şehir seçecek olsaydık bu muhtemelen Marakeş olurdu (Şehrin adının kökeni, ülkenin şuan ki İngilizce adından geliyor).
Buranın doğal manzarası ile başlayacak olursak, arka plandaki muazzam Atlas, yarım günlük sürüş mesafesindeki Sahra ve yine aynı uzaklıktaki Atlantik ile turistlere harika bir Fas sunan Marakeş’i, kesinlikle görmeniz gerekir. Ayrıca şehir, diğer duraklara geçişler için mükemmel bir nokta ve burada biraz zaman harcamak için sağlam sebepler sunar.
Marakeş’in içinde bulunan eski Medine ve şehrin modern tarafı Gueliz gibi yerler karşıtlıklar barındırır. Turistlere göre Medine, birçok gezinti alanını içerir. Bazı pazar yerleri ile bitişik olan Djemaa El-Fna Çarşı Meydanı ise keşfe başlamak için en iyi yer (Ki burası özellikle gece hareketlenir). Aktivitelerin kaotik merkezi olan bu yerde, meydanda takılmak ve labirent şeklindeki sokakları keşfetmekten keyif alacaksınız. Neyse ki mağaza çığırtkanları sadece ‘biraz’ ısrarcı.
Burada hediyelikler, ayakkabılar, baharatlar, elbiseler ve daha birçok şeyi satın alabilirsiniz. Ayrıca kokuları ve atmosferi sizi sarhoş edebilir. Her şeyin bütün bunlarla sınırlı olduğunu düşünüyorsanız, sizin için güzel bir haberimiz var. Hayır, daha yeni başlıyorsunuz. Şehrin bir çok bölümünden görülebilen 12. Yüzyıl Koutoubia Camisi (Özellikle 70 metreden uzun minaresiyle), en önemli abidelerinden biri.
Karmakarışık dekorasyonu ve içindeki çarpıcı avlularıyla Ben Youssef Medresesi ve aynı şeyleri söyleyebileceğimiz Saadian Mezarları (1554-1659 yıllarında burada yaşamış olan Saadi Hükümdarlığı’nın 60 üyesi bu mezarlara gömülü), Marakeş’te görülmesi gereken yerlerden bir kaçı. El Bahia Sarayı ve Dar Si Said Müzesi, (Fas’ın el zanaatları ve sanatlarını içeren) diğer görülmesi gereken kültürel yerlerden.
Marakeş’in dışında yetişen hurma bahçeleri ve Majorelle kaktüs bahçelerinden özellikle bahsetmek istedik. Bu alanlarda gezilip görülecek yerler arasında olmayı hak ediyor.
Ülkenin en çok ziyaret edilen şehri Marakeş’e geldiğinizde Medina (Eski Şehir) bölgesi, Jemaa el-Fnaa Meydanı, Kutubiye Camii, Halı Pazarı, Terlik Çarşısı, Mellah, Baharat Pazarı, Bahia Sarayı, Ali Bin Yusuf Medresesi, Sahabe Mezarları, Marakeş Müzesi ve Bahia Sarayı, Sahabe Mezarları ve Majorelle Bahçeleri gibi turistik yerleri mutlaka gezin.
Tanca
Ajanların ve diğer şüpheli karakterlerin şehri Tanca, Morocco’nun neredeyse İspanya’ya Cebelitarık Boğazı’ndan dokunduğu en uç kısmında yer alıyor. Hiçbir özelliğe sahip olmasa bile, sadece konumundan dolayı çok etkileyici bir tarihe sahip olan şehirlerden biri. 2500 yıllık bu eski şehirden daha fazla kültürü barındıran bir şehir bulmak konusuda zorlanacağınızdan, Tanca bu konuda sizi asla hayalkırıklığına uğratmayacak.
Fenikeliler tarafından kurulan bu şehir tarihi boyunca Roma, Arap, Vandal, Bizans, Portekiz ve İspanyol hakimiyeti altında kalmış. Size uzun bir liste olduğunu söylemiştik. Her ne kadar tarihi oldukça etkileyici olsa da şehirle ilgili daha ilginç bir anekdot paylaşalım. Savaş öncesi dönemde Tanca, Avrupalı diplomatların, renkli hayata sahip yazarların, iş adamlarının ve sayısız dolandırıcının favori kentiydi. Belki de konumundan dolayı burası ajanların, hırsızların, silah kaçakçılarının ve burada evindeymiş gibi hissedenlerin toplandığı bir yerdi. Savaştan sonra Tanca, bir durgunluk dönemine girse de son yıllarda kral tarafından desteklenen şehir, eski önemini kazanmaya başlamışa benziyor.
Bir kez daha turistlerin ve iş adamlarının gözde şehri olmaya başlamış (gözlemlediğimiz kadarıyla ajanların değil). Bizim şehirdeki favori mekanımız, Mohamed VI Bulvarı üzerindeki deniz kenarında bulunan yürüyüş yolu. Eski Arap Mahallesi’ne (ülkedeki birçok Arap Mahallesi ile karşılaştırıldığında burası oldukça sessiz) doğru yol alırsanız burada kolayca kaybolabilirsiniz.
Zoco Chico’daki küçük meydan ilgi çekici. Ayrıca ufak, şirin kafeler bulabilirsiniz. Grand Socco’da bulunan ana meydan ise çok daha büyük ve size daha çok şehir merkezindeymiş gibi hissettirir. Kasbah, hediyelik eşya almak ve şehrin güzel manzarasının tadını çıkarmak için gidebileceğiniz bir yer. Amerikan Elçiliği’nden bahsetmeden olmaz, bu bina bütün Dünya’da Amerika Birleşik Devletleri toprakları dışında bulunan tek milli simgedir. Burada bulunan her şey gibi o da etkileyici.
Merzouga
Fas’ın Sahra’ya (Erg Chebbi) giriş kapısı dünyada birçok çöl bulunmasına rağmen, çöllerden bahsettiğimizde aklımıza hep bir tanesi gelir değil mi? Tabii ki de muhteşem Sahra Çölü’nden bahsediyoruz. Tabii ki yeryüzünde birçok çöl var, ama çok azı ‘tipik bir çölün nasıl gözükmesi gerektiği’ konusunda beynimizde yer edinmiştir; sayısız, altın renkli kum tepeciği, develer ve vahalar…
Merzouga, Fas’ın güneydoğusunda, Cezayir sınırına 50 km uzaklıkta, Sahra Çölü’nün sınırında bulunan küçük bir şehir. Sahra Çölü’nün ana erglerinden (bunlar rüzgar nedeniyle oluşmuş kum tepeleridir) biri olan Erg Chebbi’ye en yakın yer.
Chebbi, kilometrelerce büyüklükte bir alanda uzanır ve boyu 150 metreye kadar ulaşır. Buraya gelen sayısız turistin yaptığı şey, develerle çöle gitmek ve belki geceyi Berberi Çadırı’nda geçirmek. Bu sayede günbatımı, gündoğumunu ve çöl manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Burası şehrin varoluş nedeni olduğu için, basit bir otelden daha fazlasını beklemeyin.
Kazablanka
Kozmopolit Fas Kazablanka’nın, birçok yönüyle Fas’ın ekonomi merkezi olması mümkün. Fakat, ülkedeki diğer benzerleriyle karşılaştırıldığında daha az turist çektiğini göreceksiniz. Belki de şehrin bazı pürüzlü noktaları var. Ancak Kazablanka ziyaret edilmeden Fas gezinizi tamamlamanın bir yolu yok. Burası hakkında yazmak gerekirse, söylenene göre, 2. Hasan Camii’ni keşfedin ve gece hayatının keyfini çıkarın.
Kazablanka, yaklaşık 3,5 milyon nüfusuyla ülkenin en büyük şehridir. Aynı zamanda önemli bir liman ticaret kentidir. Şehirde harika bir mimari tarzında inşa edilen yapılar bulunmaktadır. Bunun dışında yaz aylarında deniz turizmi için oldukça harika bir yerdir. Buraya sevdiğinizle birlikte gelip muazzam bir tatil keyfi yaşayın.
Fes
Alaaddin’in Dünyası Fes ya da Fez, ülkenin kuzeyinde bulunan, Fas’ın en büyük üçüncü şehri. Antik duvarlı Fes şehri, UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak kaydedildi. Bunun yanında, Arap dünyasındaki en iyi korunmuş şehirlerden biri. Fes, günümüz modern hayatında Fas’ın en hareketli şehri olabilir, ancak buraya yapılacak bir seyahat, sizi çok eski zamanlara götürür.
Eğer şehirdeki turist kalabalığını yok sayarsanız ve hayal gücünüzü kullanırsanız, buranın Alaaddin ve Ali Baba’nın şehri olduğunu görürsünüz. Ortaçağ’ın son çeyreğindeki karmaşık sokaklar ağında bir sürü eski gezilecek yer ve şehrin cazibe merkezlerini bulacaksınız: kapılar, saraylar, camiiler, bahçeler ve pazarlar… Tüm bu gizemli yerler araştırmanız ve keşfetmeniz için.
Rabat
Fas’ın Sakin Başkenti Rabat, diğer büyük şehirlerden uzak, nüfus olarak Marakeş, Fes ve Kazablanka’dan daha az bir nüfusa sahip olmasına rağmen, Fas’ın başkenti konumunda. Rabat, ülkenin Kazablanka’dan bir saat uzaklıktaki, batı Atlantik kıyısı ve Bou Regreg Irmağı’nın ağız kısmında uzanıyor. Şehrin diğer yanında Sale şehri uzanırken, Rabat, neredeyse coğrafi oranlar açısından bir ayna görüntüsü oluşturuyor.
Rabat, Fas’ın başkenti olmasına rağmen, ülkeye gelen ziyaretçiler Marakeş ve Fes gibi yerleri tercih ederek, bu şehri göz ardı etmişler. Bu durum, UNESCO’nun Rabat’ı, 2012 yılında Dünya Mirası Alanı olarak tanıttıktan sonra değişmeye başladı. Otantik Medine (Fes’te bulunan biri için gezmesi kolay), 12. yüzyıl Hasan Kulesi ve fantastik Udaya Kalesi bu dünya mirası seçilme sürecinde etkin olan yerlerden Görülecek yerlerin hiçbir sıkıntıya sahip olmamasının yanı sıra, Rabat’ın, özellikle Kazablanka’nın yoğunluğuyla karşılaştırıldığında, oldukça sakin olan atmosferi fark yaratacak şeylerden. Rabat şehri ziyaret etmeye değer bir şehir. Belki de ülkeyi keşfetmeye başlamak için iyi bir yer olabilir. Duyulara hücum etmeye izin veren kaçınılmaz deneyimi burada yaşayabileceksiniz.
Buraya yolunuz düşerse Muhammed V Mozolesi, Kasbah des Oudaias, Hassan Kulesi, Fez Kraliyet Sarayı, Rabat Arkeoloji Müzesi, Chellah ve Salé gibi turistik yerlerini gezmeden geri dönmeyiniz.
Varzazat
Çöl Kapısı Varzazat, 50.000 kişilik nüfusu ile Fas’ın merkezinde bir şehir. Sahra Çölü’nün kuzeyinde ve Yukarı Atlas Dağları’nın güneyinde yerleşmiş olması ile, “Çölün Kapısı” lakabını kazanmış. Varzazat kenti, Fas Sahrası’nın en büyük kenti ve çöl etrafındaki bazı kültürel gezi alanlarına başlamak, çöl alanına girmek için mükemmel bir başlangıç noktası. Bu gezilecek yerlerin en dikkate değer olanı Ait Benhaddou kasabası. Şehir merkezine yarım saat uzaklıkta yer alan kasabadaki kuvvetlendirilmiş çamurdan yapılan binalar, UNESCO tarafından Dünya Mirası Alanı’na alındı. Birçok film burada çekilmiş ve bunlardan en dikkate değer olanı Arabistanlı Lawrence. Filmlerden konuşmuşken, ziyaret sırasında yapılması gerekenlerden biri de çöl dekorlu, birçok filmin çekildiği, dünyanın en büyük film stüdyosu, Atlas Film Stüdyosu. Son olarak iklim hakkında bilgi verecek olursak, yaz aylarının sıcaklığı dayanılmaz.
Suvayr
Fas’ın Rüzgarlı Şehri
Suvayr, Marakeş’ten 2 saat uzaklıkta bulunan, 70,000 nüfusu ile Fas’ın Atlantik kıyısında bir balıkçı kasabası. Sakin atmosferi ve sahilleri ile büyük şehirlerden kaçış için güzel bir fırsat. Burası 1960 yıllarında hippiler tarafından keşfedilmesi ve Jimi Hendrix gibi yıldızların gelmesi ile yavaş yavaş haritada yerini almaya başlamıştır.
Gelir gelmez fark edeceğiniz ilk şey kasabanın ne kadar rüzgarlı olduğu olacak. Güçlü rüzgarlar burada etkin faktörler arasında olup, plajlara daha az gitmenize ve plajlarda daha az vakit geçirmenize yol açıyor. Tabii uçurtma ve rüzgar sörfü için de oldukça elverişli bir yer. Etrafta dolaştığınızda şehri ayakta tutan yerler arasında UNESCO Listesi’nde de bulunan, huzur içinde yılmaksızın göz atacağınız Medine Pazarları’nı göreceksiniz.
Boş vaktinizde bir nefes alın ve pek çok restoranda bulabileceğiniz nane çayınızı için, yiyeceğinizden bir ısırık alın. Günün sonunda gün batımını izleyebileceğiniz, karşısına denizi alan sahillere giderek etrafta turlayabilirsiniz. Eğer burada bir günden daha fazla kalmayı düşünüyorsanız şehir merkezinde veya çölde bir deve turu yapabilirsiniz.
