Orta Amerika ülkesi Guatemala, Mayalara dayanan tarihi, büyük dağları, muhteşem kumsallarıyla egzotik ve aynı zamanda keşfedilmeyi bekleyen bir ülkedir. UNESCO Dünya Mirasını Koruma Listesindeki antik kentleri ve çok kültürlü yapısıyla benzersiz olan ve “ağaçların yeri” anlamına gelen ülke doğası ve iklimiyle de büyüleyicidir. 108,889 kilometrekarelik alana yayılmış bu küçük ülkenin kütüphane ve müzelerini mutlaka ziyaret edin. Bayrağının ortasındaki quetzal kuşunun milli sembolü olduğu Guatemala’yı ziyaret ettiğinizde Ulusal Kütüphanesi ve Arkeoloji ve Etnoloji Müzesi uğramanız gereken adresler arasında başı çekmektedir. Guatemala’da nüfusun büyük kısmını Ladinolaroluşturur. Avrupalı İspanyol karışımı ladinoların yanı sıra Guatemala Kızılderilileri toplumsal yapı da önemli yere sahiptir.
Ben, Rigoberta Menchú kitabının yazarı ve Nobel Barış Ödülü’nün sahibi Rigobert Menchú’nun memleketi Guatemala uzun yıllar kolonyel yaptırımlara karşı mücadele vermiştir. Okuma yazma oranının düşük olduğu ülkenin son dönemdeki devlet politikası bunu arttırmak yönündedir. Özgün müzikleri, kendine has mutfağı ve sanatıyla çok zengin bir kültüre sahip olan ülke turistik açıdan hayli çekicidir.
Atitlan Gölü
Dünyanın En Güzel Gölü
Atitlan Gölü (orijinal adıyla Lago de Atitlán), Guatemala şehrinin başkentinden çok uzak olmayan, Orta Amerika’da, devasa bir volkanik kalderayı dolduran en derin volkanik göl. Gölün çevresinde küçük bir Maya kasabası bulunuyor. Panajachel Kasabası muhtemelen turistler için en iyi aktiviteleri içeren kasaba.
Bu göl hakkında sıklıkla duyduğumuz şey, Alman kaşif Alexander Von Humboldt tarafından “Dünyanın en güzel gölü” şeklinde adlandırılması. Eski tarihi özelliğini kaybetmeyen çevrenin, mükemmel manzaraların ve heyecanlandırıcı volkanik dağların olduğu bu alana neden böyle dendiğini görmek zor olmasa gerek. Eğer rahatlamak için bir yer arıyorsanız ve temiz havada yürüyüş yaparak manzaranın tadını çıkarmak istiyorsanız Atitlán Gölü tam da bunun için.
Guatemala Şehri
Cesur, Canlı ve Tarihi Orta Amerika’da Bulunan Guatemala
Kendiyle aynı isme sahip ülkenin başkenti. Nüfusu 1 milyonun üzerinde ama yüz ölçümü (4 milyon insan kapasitesinde) bakımından en büyük beşeri bölgeye sahip. Şehir, (suç oranı ciddi derecede yüksek, bir yere gitmeden önce iyiliğiniz için plan yapın) cesur tarihi (neo-klasik Metropolitana Katedrali, San Francisco Kilisesi, Merkez Mercado veya Baroque ve Renaissance Mimarı’yla kombine edilmiş neo-klasik Palacio Naciona), mükemmel restoranları ve gece hayatıyla ilginç bir kombinasyon sunuyor. Burada ayrıca, Zona Viva (Canlı zone) ve 4 Grados Norte Bölgeleri olarak adlandırılan yerleri bulabilirsiniz.
Şehrin suç oranı hakkındaki yorumlar kişiden kişiye göre değişse de, buranın dünyanın en güzel şehri olmadığı ortak bir düşünce. Ama şehrin bir karakteri var. Vaktinizi plazaları ve yerliler tarafından kurulmuş marketleri keşfetmekle ya da sokak yemeklerini denerken insanlarla kaynaşmakla geçirebilirsiniz.
