“Bengal’in Ülkesi” anlamına gelen Bangladeş, Güney Asya ülkesidir. Uzun yıllar İngiltere sömürgesi olarak yaşayan ülke, Hindu ve Budist geleneklerinin yanı sıra İslam kültürünün
de bir araya geldiği kendine has bir yaşayışa sahiptir. 143,998 kilometrekarelik ülkede ekonomik problemler sürmekte olsa da, Bangladeş son yıllarda bu konuda önemli bir ivme kazanmıştır ve kendini geliştirmektedir.
Tropikal kumsalları ve zengin ormanlarıyla etkileyici bir doğaya sahip olan Bangladeş’te çok fazla sinek olduğu için gitmeden önleminizi almanızda fayda var. Oldukça küçük bir ülke olan Bangladeş, yedi bölgeye ayrılmıştır. Aynı zamanda başkent Dakka’nın da içinde bulunduğu Dakka bölgesi pirinç üretimiyle ön plana çıkmaktadır. Orman ve kumsalların yoğun olduğu ikinci bölgesi Chittagong, ülkenin güneydoğusunda kalmaktadır.
İpek ve mango üretimiyle bilinen Rajshahi, sakin Khulna, çay arazilerinin fazla olduğu Sylhet, nehirlerin yoğun olduğu Barisal ve Hint etkisinin yoğun olduğu Rangpur ülkenin diğer bölgeleridir. Ülkenin diğer önemli şehirlerin başında zengin kültürel ve siyasi tarihiyle Mymensingh, geniş tarım arazileriyle Rangpur, midyeleriyle ünlü Khulna gelir. Ayrıca dünyanın en uzun kumsalı Cox Bazar, Myanmar’ın yanında Chiattong Bölgesi’ndedir.
Güney Asya ülkesi Bangladeş Myanmar ve Hindistan ile sınır komşusudur.
Bangladeş’in resmi dili Bengalce’dir. Bunun yanı sıra ülkede İngilizce de çok yaygın şekilde konuşulmaktadır. Özellikle hükümet işlerini yürütmede ve ticarette İngilizce kullanılır. Ayrıca çok yaygın olmamakla birlikte kendi topluluklarının dilini konuşmakta olan azınlıklar da ülkede mevcuttur.
Chittagong
Bangladeş’in güneydoğusunda bulunan Chittagong, Chittagong Bölgesi’nin başkentidir. Chittagong, oldukça büyük alana dağılmış bir şehir olup aynı zamanda ülkenin en büyük uluslararası limanıdır. Dakka gibi sokakları ve kaldırımları temiz tutmak için biraz daha fazla çaba gösterse de, sokaklar “rickshaws” kitleleriyle doludur. Turistler için bilhassa belirli kavşaklarda belirgin bir rahatsız ediciliği olan dilenciler özellikle Yeni Pazar Bölgesi ve Merkez Tren İstasyonu civarında kendine yer edinmiştir. Dilencilerin çoğu, Büyükşehir Bölgesi ve Büyükşehir Ağa Bölgesi gibi ülkenin diğer bölgelerinden gelmekte olup Chittagonian halkının ülkenin diğer bölgelerine kıyasla daha hayırsever ve eli açık olmasından dolayı buraya göç etmişlerdir.
Chittagong muhafazakâr bir yerdir. Yerel kadınlar, mütevazı giysiler giyme eğilimindedir ve kadınların erkeklerle el sıkışması burada hoş karşılanmaz. Fakat bu durum çok batılı olan üst sınıflar için geçerli değildir. Aynı zamanda turistik açıdan kendini geliştirme gayretinde bir yer olması sebebiyle yabancılar yerel halkın beklentilerine uymadığında yöre halkı bundan rahatsız olmamaktadır.
Hazreti Şah Sufi Amanat Han Türbesi: Chittagong ve Bangladeş’in çok ünlü bir kutsal isimlerinden olan Hazreti Şah Sufi Amanat Han adına yaptırılan bu kutsal mekân Chittagong’da ilk olarak görmeniz gereken yerlerden. Hindistan Bihar Şerif’ten gelen Hazreti Şah Sufi Amanat Han Chittagong’da bir kulübede yaşamış ve Hâkimin Mahkemesi’nde bir “pankha wala” olarak kabul edilmiştir. Çeşitli kaynaklardan anlaşıldığına göre 18. yüzyılın sonlarının büyük bir âlimidir. Hazreti Şah Amanat Han’ın türbesi içinde bir Farsça Vakfı da bulunmaktadır. Çok
basit bir hayat yaşayan Hz. Shah Sufi Amanat Han’ın günlük rutini, mahkemedeki görevlerine katılmak ve namaz kılmaktan ibarettir. Hiç kimsenin ruhsal olarak donatıldığından haberdar olmadığı Han’ın ruhani büyüklüğünün ortaya çıkmasının ardından üst sıralarda bir aziz pozisyonuna yükselmiştir. Ruhsal kazanımlarının bilinir hale gelmesiyle işinden istifa eden ve ruhani dinsel eylem ve meditasyonla meşgul olan Han, Laldighi’nin doğusundaki bu türbede gömülüdür.
Foy Gölü: Panoramik bir manzaraya sahip bu göl geziler ve piknikler için ideal olup tertemiz havası ve doğası ile ziyaretçilerin akınına uğramaktadır. Foy Gölü 1924’ten sonra Assam-Bengal Demiryolu’nun inisiyatifiyle doğal ortamda yaratılmıştır. Bir İngiliz mühendis olan Mr. Foy tarafından plana dayalı bir baraj inşa edilerek yapılan gölün ismi de buradan gelmektedir. Sonradan içerisine bir eğlence parkı da kurulan bu alanın hemen yanında ise hayvanat bahçesi bulunmaktadır. Bilhassa çocuklu ailelerin uğrak noktası olan bu göl ve çevresi huzurlu ve keyif dolu bir gün geçirmek isteyenlerin ideal noktasıdır.
Zia Anıt Müzesi: Eski bir Tudor konağında yer alan bu müze, çok büyük olmamakla beraber Chittagong tarihi için sembolik öneme sahip olması sebebiyle görülmesi gereken yerlerdendir. Başkan Zia’nın mücadelesi ile 1971’de kazanılan bağımsızlığın ifadesi olan bu anıt müzede kentin yakın geçmişine dair bilgi edinebilirsiniz.
Baizid Bostami Türbesi: Çok sayıda ziyaretçiyi ve hacıyı kendine çeken bu kutsal mekân aynı zamanda oldukça ilgi çekici mimari detaylara da sahiptir. Tabanında suda yüzen yüzlerce kaplumbağanın bulunduğu büyük bir gölet olan türbenin bu özelliğe sahip olmasının ilginç de bir hikâyesi vardır. Geleneğe göre, bu kaplumbağalar 1.100 yıl önce bu yeri ziyaret eden büyük azizin gazabına uğradıkları için bu şekle sokulan kötü ruhların (djinns) soyundan gelmekte olup buraya hapsolmuşlardır.
Etnoloji Müzesi: Bölgeye has kabile yaşantısına ait eserlerin sergilendiği Chittagong Etnoloji Müzesi, 19. yüzyılın ilk yarısında kurulmuştur. Dört galeri ve küçük bir salondan oluşan müzenin bazı bölümlerinde, yaşam farklı kabilelerin geleneklerine dair oluşturulmuş “köy yaşamı” maketleri de bulunmaktadır. Bu haliyle müze Chittagong’un tarihi ve kültürel mirasına ve karakterine dair fikir sahibi olmak isteyenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.
Dakka
Dakka, Güneydoğu Asya’da bulunan Bangladeş’in başkenti ve en büyük şehridir. Merkezinde yaklaşık 10 milyon kişinin yaşadığı şehrin dışında kalan Dakka Metropolü’nde 20 milyona yakın insan yaşar. Bu yüzden dünyanın en kalabalık dördüncü şehri sayılmaktadır.
2025 yılı itibariyle Dakka nüfusunun 25 milyona çıkması öngörülmektedir. Dakka’da birçok dini ve etnik grup bir arada yaşadığı için ülkenin sahip olduğu kültürel mozaiğin bir özeti gibidir. Dakka’nın Babür İmparatorluğu’nda önemli bir yeri vardır zira burası imparatorluğunda da başkenti olmuştur. 1526-1858 yılları arasında hüküm süren imparatorluk yönetimi boyunca şehre birçok tasavvuf bahçesi, kabir, saray, sur ve özellikle çok sayıda cami inşa edilmiştir. Bu yüzdendir ki Dakka hala “camiler şehri” diye bilinir. Şehir ayrıca eski dönemlerde ipek yolunu kullanan tacirlerin konakladığı kervansarayları ile ünlüdür. Babür İmparatorluğu’nu yıktıktan sonra yaklaşık 100 yıl ülkeyi yöneten İngilizler, ülkenin hâkimiyetini 1947’de Hindistan’a bırakmış ve nihayet 1971’de Bangladeş, Hindistan ve Pakistan’a karşı verdiği savaşı kazanarak bağımsızlığını ilan edebilmiştir.
Bangladeş 1990 yılından bu yana demokratik parlamenter sistem ile yönetilmektedir; ancak insan hakları alanında hala birçok ihlal yaşanır. Ayrıca uğradıkları ayrımcılık ve sosyal eşitsizlik yüzünden yılda yaklaşık 230 bin Hintin terk ettiği ülkede 30 yıl sonra hiç Hint kalmayacağı öngörülmektedir. Dakka, günümüzde Güneydoğu Asya’nın en önemli borsa ve ticaret merkezlerinden biridir. Şehir çok kalabalık olduğu için hem yer kaplamayan hem de trafiği rahatlatan en iyi şehir içi ulaşım aracı “bisiklet taksiler”dir. Şehirde 400 binden fazla bisiklet taksi vardır.
Dakka, bir Güneydoğu Asya ülkesi olan Bangladeş’in en büyük şehri ve başkentidir. Dakka, ülkedeki Buriganga Nehri’nin doğu kıyısında yer alır.
Dakka, tarihi çok eski dönemlere dayanan bir şehirdir. Hem ülke tarihindeki birçok olaya tanıklık etmesi hem birçok etnik ve dini gruba ev sahipliği yapması onu turistik açıdan çok zenginleştirmiştir. Dakka’ya gidince görülmesi gereken 10 destinasyonu sizin için derledik. Bu turistik noktaları ziyaret ederken kimi zaman kendinizi geçmişe yolculuk yapıyor gibi hissedecek kimi zaman ortamın sunduğu maneviyat içinde derin duygulara yelken açacaksınız.