İsrail Devleti coğrafi olarak, Asya kıtasında bulunur. İsrail, nüfusunun çoğunluğu Yahudi olan tek devlettir. Uzun ve dar bir şekle sahip olan İsrail, 470 km uzunluğunda olup, en geniş bölgesi yaklaşık 135 km’dir. Sınırları ve ateşkes hatları içerisinde kalan toplam yüzölçümü 27.817 km²’dir. İsrail çeşitli din, kültür ve sosyal geleneklere sahip insanları bir araya getirmiştir. İsrail dünyadaki en büyük 43. ekonomiye sahiptir, aynı zamanda İnsani Gelişme Endeksi‘nde Orta Doğu’da ilk sırada, Asya’da ise beşinci sıradadır.
İsrail’de inanç turizmi yaygındır. Her yıl Kudüs, pek çok Müslüman, Hristiyan ve Yahudi tarafından ziyaret edilir. Ülkede Mescid-i Aksa, Ağlama Duvarı gibi dini yapıların bulunması inanç turizmini geliştirmektedir. İsrail’de sadece inanç turizmi yoktur. Ülkede arkeolojik yapıların iyi korunmuş olması ve düzgün sergilenmesi turistik çekim oluşturmaktadır, Ülkenin ılıman iklimi ve plajları turizm için elverişlidir.
Orta Doğu’da, Asya ve Afrika kıtalarının kesiştiği yerde bulunan İsrail’in batısında Akdeniz, kuzeyinde Lübnan ve Suriye, doğusunda Ürdün, güneyinde ise Mısır, Filistin ve Kızıldeniz ile çevrilidir.
Kutsal topraklarda yer alan İsrail üç büyük din için de kutsal kabul edilen Kudüs’ü içine almaktadır. Bu yüzden aynı zamanda dini turizmin geliştiği ülkede nüfusun büyük çoğunluğunu Yahudiler oluşturur. Bunu Müslüman ve Hristiyan nüfus takip eder.
İsrail Akdeniz iklimi etkisi altındadır. Yazları kurak ve sıcak geçer. Yağmur ancak aralık, ocak ve şubat aylarında yağar. Yıllık ortalama yağış miktarı 1000 mm civarındadır. Yıllık sıcaklık ortalaması yazın 24-32 derece arasında, kışın ise 7 ile 16 derece arasındadır. Bu ortalama Necef Çölü’nde 38 dereceyi aşar.
İsrailliler inançları gereği et ve süt ürünleri birlikte tüketmemektedir. Farklı kültürlerin bir arada olması mutfak çeşitliliğinde de kendini gösterir. Buna bir de, Avrupa, Rusya veya Yemen gibi, göç öncesi yaşanmış ülkelerin tatları da eklenir. Ama İsrail mutfağına Akdeniz ve Ortadoğu tarzının hâkim olduğu söylenebilir. İsrailliler de Türkler gibi çok ekmek tüketmektedir.
Cuma ve cumartesi günleri için hazırladıkları baharatlı ya da tatlı ekmekler vardır. Bunların en bilineni, örgü şekilli “khala“dır. Mayasız hamurdan pişirdikleri ekmekler de meşhurdur. İnançlarına göre Firavun zamanında Yahudiler Mısır’ı öylesine apar topar terk etmek zorunda kalmışlar ki yolculuk için hazırlayacakları ekmekleri mayalamaya zaman bulamamışlar. Bu gelenek o günlerin anısına ve hamursuz adıyla anılıyor. İsrail mutfağında şerbetli tatlılar yaygındır baklava, kadayıf, lokma gibi lezzetler çokça sevilmektedir. Avrupa geleneğinden gelen pasta ve keklerle bir arada İsrail mutfağında yer alıyor. İklimin getirisiyle meyve üretimi çeşitlilik arz etmektedir. En cok tüketilenler avokado, portakal ve nar. Kuskus, balık, humus, tahin, fava, falafel, şavarma (döner), gulaş en popüler yemeklerdendir. Bu arada en leziz yerel yemeklerin genellikle salaş mahalle lokantalarında yenebileceğini unutmamak gerek. İsrail’de her yerde alkol bulunsa da çok fazla tüketilmez.
Kudüs
Kutsal şehir dünya’da Kudüs’ten daha eski ve daha büyüleyici bir şehir var mıdır? İsrail’in Başkenti ve 3 büyük dinin (Yahudilik, İslamiyet ve Hristiyanlık) kutsal merkezi. Binlerce yıllık tarihiyle şehrin, ziyaret eden herkeste -dini amaçla olsun veya olmasın- kalıcı bir etki bırakacağı kesin. Bazı şehirler var ki, tarihi yapıların birinden diğerine gidersiniz ancak bu yapılar bir bütün oluşturmaz.
Kudüs gibi şehirlere adım attığınız andan itibaren tarihin içine gömülürsünüz ve şehir siz burayı terk edene kadar, sizin şimdiki zamana dönmenize izin vermez (en azından daha modern olan Batı Kudüs’e gidene kadar).
Kudüs’ün eski şehir merkezi bir harikalar diyarıdır. Kocaman duvarlar ile çevrili ve 4 bölüme ayrılıyor: Hristiyan Bölgesi, Yahudi Bölgesi, Müslüman Bölgesi ve Ermeni Bölgesi. Yüzlerce yıllık insanlık tarihi burada birikmiş ve buradaki sprituel, duygusal ve tarihi atmosferi anlamak için dindar biri olmanıza gerek yok. Ağlama Duvarı, Mescid-i Aksa ve Hz.İsa’nın mezarının olduğu iddia edilen Kutsal Kabir Kilisesi birbirine yakın bulunur.
Hayfa
Bu şehir Orta Doğu’nun albenisi en yüksek şehirlerinden biri. Hayfa, UNESCO Listesi’nde yer alan Baha’i Bahçeleri ve altın kubbeli Baha’i Türbesi ile ünlü. Sadece bunlar bile şehri ziyaret etmeye değer.
Carmel Dağı’ndaki taraçalanmış bahçeler, Bahaiilik’e inananlar için kutsal bir yer. İnanmayanların ise, mükemmel şekilde korunmuş bahçelerden ve etkileyici anıtın birleşiminden başı dönmekte. Sadece bahçeler değil, Hayfa Körfezi’nin manzarası da oldukça nefes kesici.
Teleferik ile ulaşılabilen ve mükemmel bir manzarası olan Stella Maris Manastırı’nın içindeki freskler ve Elijah Mağarası gezmenize değecek diğer turistikler yerler. Daha iyi bir seçim ise, bize şehrin bu kadar güzel olduğunu düşündüren Louis Promenade. Bu yürüyüş yolu ile yukarıya doğru çıkabilir ve yine şehrin mükemmel manzarasını izleyebilirsiniz.
Ben Gurion Caddesi’nin yakınındaki Alman Yerleşkesi (evet gerçekten düşündüğünüz anlama geliyor, bir grup Alman 1868’de buraya yerleşmiş) barları ve restoranları ile akşam üzeri gidip rahatlamak için uygun bir yer. Son olarak Hof Hacarmel, Dado ve Batgali gibi sahiller sıcak bir günde ferahlamak için tercih edilebilir, çünkü şehir yazları çok sıcak oluyor.
Tel Aviv
İsrail’in daha modern bir hali 400.000’i aşan nüfusuyla Tel Aviv, Kudüs’ten sonra İsrail’in 2. büyük şehri. Şehir, başkente 1 saatlik araba mesafesinde ve Akdeniz’e kıyısı var.
Kudüs, kutsal yerlerin ve tarihin şehri iken, Tel Aviv sahillerin ve gece kulüplerinin şehri. Bu iki şehir, gece ve gündüz kadar birbirlerinden farklı. Ekonomik ve kültürel açıdan burası İsrail’in merkezi.
Nasıra
İsrail’in Arap başkenti Nasıra. Nasıra’yıNasıralı İsa olarak veya Hz.İsa’nın çocukluğunu geçirdiği yer olarak duymuşsunuzdur. İki milenyum sonra 80.000 nüfuslu bu şehir, İsrail’de Arapların en yoğun yaşadığı bölgedir. Turistler (veya hacılar, nasıl bahsetmek isterseniz) çoğunlukla buraya sadece bir yapıyı görmeye gelirler:
The Church of the Annunciation, bu kilise Meryem Ana’ya, Hz. İsa’nın doğacağı vahiyini aldığı mağaranın üzerine kurulmuş, bu nedenle Hristiyanlar için büyük önem taşıyor. Bugünkü kilise 1969’a kadar inşa edilmemişti, fakat kilise Eski Bizans Dönemi’nden beri burada yer alıyor.
Bir kere Nasıra’nın en önemli kilisesini ziyaret ettikten sonra diğer kiliseler, ziyaretiniz için sizi bekliyor olacak. St. Joseph Kilisesi, Ergin İsa Bazilikası, Sinagog Kilisesi ve St. Gabriel Kilisesi. Hepsi önemli ve görülmeye değer.
Eilat
İsrail’in Kızıl Deniz Tatil Köyü
Şu anda şoktayız. Diğer gezi yazarları gözden geçirdikleri tüm yerler için parlatılmış olumlu hikayeler vermeye meyilliyken, bizim bu yerler hakkında gerçek düşüncelerimizi belirten tek gezi yazarları olduğumuzu düşünüyorduk. Fakat büyük bir gezi yazarının Eilat’ı ‘sırnaşık, çirkin ve neredeyse kaçınılmayacak derecede kalabalık’ olarak tanımladığı bir eleştiri yazısını daha yeni okuduk. Hadi ya! Eğer söylenenler buysa, biz ne yapacağız?
Eilat, İsrail’in en güney ucundaki Akabe Körfezi’nde yer alır. Ülkenin Kızıl Deniz’e tek giriş noktası ve Mısır- Ürdün arasında sıkışmış. Hem İsrailli aileler hem de Avrupalı tur turistleri için oldukça popüler olan bir uğrak yeri. Bu sözü bir an için düşünün ve onunla ilgili aklınıza neler geldiğini hayal edin. Hepsi Eilat için doğru ve her zaman hoş şeyler olmadığı konusunda gezi yazarı meslektaşlarımızla tamamen aynı fikirdeyiz.
Burada kalabalık sahiller, yüksek binalar ve bu binaların yanlarında uzanan alışveriş merkezleri var. Eğlenceyi sevenler, sahil barlarından yükselen müzik sesini hayal edebilir. Bu yüzden buraya kesinlikle gelin; Coral, Palm ya da Village Sahilleri’nde zaman geçirin. Yunuslarla yüzme, dalma ve tüplü dalış, keyfini çıkarabileceğiniz diğer aktivitelerin birkaçı.
