Akdeniz’de, Türkiye’nin güneyinde yer alan Kuzey Kıbrıs, Kıbrıs Adası’nın kuzey bölümündedir.Bağımsızlığı Türkiye dışında başka bir ülke tarafından tanınmayan Kuzey Kıbrıs, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi’ne göre, Türkiye’nin işgali altındadır. Bağımsızlığının ilanından bu yana Türkiye tarafından ekonomik, siyasi ve askeri olarak desteklenmektedir.
3.355 kilometrekarelik yüzölçümünde 313.626 kişilik nüfusa sahip olan Kuzey Kıbrıs’ın ekonomisinde en büyük etkiyi turizm ve eğitim sektörleri gösterir. 5 yıldızlı büyük otelleri, plajları, güzel havası ve kumarhaneleri sayesinde her yıl binlerce turistin ilgi odağı olur. Özellikle Türkiye’den giden ziyaretçisi çok fazladır.
45 bin kişilik nüfusuyla Lefkoşa ülkenin başkentidir. Ancak turizm daha çok bir liman kenti olan Girne ’de yoğundur. Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Kuzey Kıbrıs’a gitmek için her mevsim uygundur. Temmuz ve Ağustos ayları çok sıcak geçer ve deniz sıcaklığı da oldukça yüksektir. Bu sebeple rahat bir deniz tatili yapmak isteyenler Kuzey Kıbrıs’a daha çok Mayıs-Haziran ile Eylül-Ekim aylarında gitmektedir.
Kuzey Kıbrıs beş farklı şehir olarak yönetime sahiptir. 45 bin kişilik nüfusuyla Lefkoşa ülkenin başkentidir. Bunun dışındaki şehirler şöyledir: Küçük bir ticaret limanı olan
Gazimagusa, Kuzey Kıbrıs’ın en turistik liman şehri Girne, adını doğasının zenginliği ve güzelliğinden alan Güzelyurt, 1974 yılındaki askeri harekâttan önce adanın en büyük turistik bölgelerinden biri olan Maraş ve Karpaz, yarımadasını içine alan ve güzel sahilleri olan şehir İskele.
Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Kuzey Kıbrıs’a gitmek için her mevsim uygundur. Temmuz ve Ağustos ayları çok sıcak geçer ve deniz sıcaklığı da oldukça yüksektir. Bu sebeple rahat bir deniz tatili yapmak isteyenler Kuzey Kıbrıs’a daha çok Mayıs-Haziran ile Eylül-Ekim aylarında gitmektedir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sadece Türkiye’den direkt uçuş imkânı vardır. Ercan Uluslararası Havalimanı ve Geçitkale Havaalanı sadece Türkiye tarafından yasal havaalanı olarak tanınmaktadır. 1974 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin limanlarının, tüm dünya gemilerine kapatıldığını ilan etmiştir. Türkiye bu ilanı tanımamış ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti limanlarını serbest ulaşıma açmıştır. Bu sayede Mersin, Taşucu ve Alanya limanlarından düzenli feribot seferleri yapılmaktadır. 240’a yakın yolcu kapasitesi olan teknelerle(katmaran) ulaşım mümkündür. Hızlı feribotlarla, arabalı feribotlarla veya yük gemileriyle de ülkemizden adaya denizyoluyla geçmek mümkündür.
Kıbrıs Gezilecek Yerler
Gazimagusa
Kıbrıs’ta sadece deniz, güneş ve kumarhane tatili yapmayalım, biraz da gezelim diyorsanız Gazimağusa uğranması gereken bir lokasyon. Adanın en iyi yanı en uzak yerine bile birkaç saatte araba ile gidilebiliyor olması. Bu sayede nerede kalırsanız kalın Gazimağusa’ya da araba ile rahatlıkla gidebilirsiniz.
Salamis Antik Kenti
Gezinize ilk olarak Salamis Antik Şehri ile başlayın. Tarihi M.Ö. 11. yüzyıla kadar uzanan Salamis kenti Enkomi halkının depremden sonra göç etmesi ile kurulmuş. Açıkçası Salamis’i öğle saatine kalmadan gezmekte fayda var çünkü gölgelik hiçbir yer yok.
Gazimağusa şehrine 11 km uzaklıktaki antik Salamis kenti Bronz Çağı sonlarında başlayan göçler sırasında, Anadolu’dan gelen kavimler ve bunlara Yunanistan’dan gelerek Kilikya’da katılan Akalar tarafından kurulmuş. Truva kahramanlarından ve Salamis Adası Kralı Telamon’un oğlu Tefkros, şehrin kurucusu olarak biliniyor. M.Ö. 707 yılında gerçekleşen Asur hâkimiyetinden sonra M.Ö. 560 yılında bastırılan sikkelerden, Salamis Kralı Evelthon’un adanın idaresini ele geçirdiği anlaşılıyor. M.Ö. 499 yılında Atinalı Kimon’un Kıbrıs’taki Pers hâkimiyetine son vermek için düzenlediği sefer başarısızlıkla son bulmuş ve Kimon’un ölümü üzerine Atinalılar, Kıbrıs’ı alma girişiminden vazgeçmişler. Bundan sonra Fenikeli idareciler başa geçer, fakat ticaret ve diğer konularda gerileme başlar. M.Ö. 411 yılında Tefkros ailesinin üyelerinden Evagoras, Salamis krallığını ele geçirir.
Tüm adayı hâkimiyeti altına almak isteyince Salamis şehri Persler tarafından kuşatılır ve Evagoras Pers Krallığına vergi ödemek zorunda bırakılır. Bu durum İskender devrine dek sürer. İskender döneminde Salamis kralı olan Pyntagoras, İskender’e askeri yardımlarda bulunduğundan kendisine Tamusus şehri verilerek ödüllendirilir. İskender’in ölümü sonrasında Salamis sürekli el değiştirir. M.Ö. 294 yılında zor şartlar altında Kıbrıs’ı alan Ptoleme Krallığı idaresi sırasında ada huzura kavuşur ve bu tarihten itibaren Salamis baş şehir olma niteliğini kazanır. Kentin bu parlak dönemi Roma egemenliği süresince de devam eder.
Lala Mustafa Paşa Camii – Aziz Nicholas Katedrali
Lüzinyanlar döneminde, 1298 – 1312 yılları arasında inşa edilen yapı, tüm Akdeniz dünyasının en güzel Gotik yapılarından. Lüzinyan kralları, önce Lefkoşa’da St. Sophia Katedrali’nde Kıbrıs Kralı, sonra da Mağusa’da St. Nicholas Katedrali’nde Kudüs Kralı olarak taç giyerlermiş. 1571 yılında Osmanlılar tarafından cami haline getirilene dek, bu törenler yapılmış. Katedralin en güzel ve en iyi korunmuş olan batı cephesinin mimarisi Fransa’daki Reims Katedrali’nden etkilenmiş.
Gotik tarzda işlemeli eşsiz bir penceresi bulunan katedralin 16’ıncı yüzyıl Venedik galerisi avluda yer alıyor ve günümüzde şadırvan olarak kullanılıyor. Girişteki yuvarlak pencerelerin üzerinde bir Venedik arması var. Bazı hayvan figürleriyle süslü kabartmanın Salamis’teki bir tapınaktan geldiği sanılıyor. Katedralin apsiti, çoğu Kıbrıs kiliselerinde olduğu gibi, Doğu üslubunda ve üç bölmeli. Yapı, Gazimağusa kentindeki en turistik gezilecek yerler arasında.
Yukarıdaki pencereler iyi korunmuş olup, batı cephesinde ve yanda iki şapel bulunuyor. Yapının önünde bulunan tarihi cümbez ağacı adanın kuzeyinde çok az bulunmakta olan tropik bir incir türü (Ficus Sycomorus). Bu ağacın, inşaat başladığı zaman dikildiği ve katedral ile yaşıt olduğu söyleniyor. Ağacın en belirgin özelliği yılda yedi kez meyve vermesi.
St. Barnabas Manastırı
Salamis’te doğmuş Yahudi bir ailenin oğlu olan St. Barnabas, Kudüs’te eğitim gördükten sonra Kıbrıs’a döner ve Hıristiyanlığı yaymak için M.S. 45 yılında St. Paul ile çalışmaya başlar. Bu faaliyetlerden dolayı vatandaşlar tarafından öldürülüp, cesedi denize atılmak üzere bir bataklığa saklanır. St. Barnabas’ın öğrencileri olayları izleyip, cesedi Salamis’in batısında bir yeraltı mağarasına gömerler ve göğsüne de St. Mathews’un yaptığı İncil’in kopyasını koyarlar. Cesedin yeri bilinmediğinden uzun yıllar gizli kalır.
432 yıl sonra piskopos Anthemios, mezarı rüyasında gördüğünü söyleyerek, açılmasını ister. Mezar açıldığında St. Mathews incili dolayısıyla, St. Barnabas teşhis edilmiş olur. Bu keşif sonrasında Piskopos, İstanbul’a giderek İmparator Zeno’yu bilgilendirir ve Kıbrıs kilisesinin özerkliğini kazanır. İmparator, gömütün bulunduğu yerde bir manastır inşası için yeterince bağışta bulunur. Manastır M.S. 477’de inşa edilir. Manastır bir kilise, avlu ve avlunun üç yanında bir zamanlar papazların yaşadığı odalardan meydana geliyor. Manastır Gazimağusa kentine 4km mesafede yer alıyor.
St. Barnabas İkon ve Arkeoloji Müzesi de manastırın içinde. St. Barnabas kilisesinde çoğunluğu 18. yy’dan kalma zengin bir ikon koleksiyonu bulunuyor. Manastırın avlusunda bulunan bazalt değirmen Enkomi yerleşim bölgesinden, diğer sütun ve taşlar ise Salamis’ten gelmiş. Papazların yaşamlarını sürdürdüğü odalar ise restore edilerek Arkeoloji Müzesi haline getirilmiş. Müzede Kıbrıs’ın Neolitik döneminden Roma dönemine dek geniş bir çizgideki tarihsel sürece ait çeşitli eserleri görebilmek mümkün. Ayrıca tunç ve mermer eserler de müzede sergileniyor.
Venedik Kalesi, Maraş Bölgesi, Kutup Osman Türbesi, Gazimagusa limanı, Venedik sarayı, Namık Kemal Müzesi, St. Francis Kilisesi, St. George Latin Kilisesi, İkiz Kiliseler ( Templar ve Hospitaler Kilisesi), Mağusa Surları görülmesi gereken yerlerdir.
Girne
Genellikle turistik bir şehir olarak anılsa da, Girne tarihi açıdan çok zengin bir kenttir. Gezilecek yerler açısından Girne Kalesi, kalenin içindeki Batık Gemi Müzesi, Boğaz Şehitliği, Ağa Cafer Paşa Camii, St. Hilarion Manastırı, Halk Sanatları Müzesi, Hz. Ömer Türbesi gibi pek çok tarihi mekana ev sahipliği yapmaktadır.
Girne Kalesi
Olağanüstü bir manzarası olan dikdörtgen planlı bu kale, şehrin simgesi konumundadır.
Ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmeyen Kale’nin M.S. 7. yüzyılda Kıbrıs’a başlayan Arap akınlarına karşı kenti korumak amacıyla Bizanslılar tarafından inşa edildiği tahmin edilmektedir. Kaleye Lusignan döneminde (M.S. 1208–1211) ilaveler yapılmıştır. Son şeklini ise Venedik döneminde M.S. 1489-1570 yılları arasında almıştır. Lusignan krallarının barış zamanlarında dinlendiği, savaş zamanlarında ise sığındığı kale, M.S. 1373’teki Ceneviz akınlarında büyük zarar görmüştür.
1489’da Venedikliler tarafından önemli değişikliklere uğrayan kale, 1570 yılında Osmanlıların eline geçmiş ve yaklaşık üç asır boyunca Osmanlıların elinde kalmıştır. İngiliz Sömürge İdaresi döneminde ise (1878-1960) Polis Okulu ve hapishane olarak kullanılmıştır.
Batık Gemi Müzesi
Girne Kalesi’nin içinde yer alan bu müze, Helenistik döneme ait bir donanma gemisinin kalıntısıdır. Bu aynı zamanda tarihin bilinen en eski batık gemisi.
Boğaz Şehitliği
Boğaz Şehitliği, 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı’nda şehit olan askerler anısına yaptırılmış bir müzedir. Lefkoşe’den Girne’ye giden yol üzerinde bulunan şehitlikte, 50. Piyade Alay Komutanı Albay H. İbrahim Karaoğlanoğlu ile Pilot Binbaşı Fehmi Ercan’ın şehit düştüğü ev, askeri araçlar ve silahlar, açık havada sergilenmektedir.
Lefkoşa
Lefkoşa Kıbrıs Adası’nın ortasında yer alan, dünyada Türkiye dışında hiç bir ülke tarafından tanınmayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkentidir. Aynı zamanda Kıbrıs Rum Kesimi’nin başkenti olan şehir, dünya üzerinde Yeşil Hat diye adlandırılan sınırla ikiye bölünmüş tek başkenttir. Kıbrıs’ın en kalabalık kenti ve en önemli kültür, sanayi, ticaret ve ulaşım merkezi olan kentin kuzeyinde Türkler, güneyinde rumlar, ara bölgede ise Birleşmiş Milletler Barış Gücü bulunmaktadır. Sınırın ortasında bulunan Birleşmiş Milletler Güvenlik Güçleri tarafından güvenlik sağlanmaktadır.
Derviş Paşa Konağı ve Lefkoşa tarihi merkez ve merkezi çevreleyen 5,5 km uzunluğundaki surlar başlıca önemli yerlerdir. Ülke yüzölçümü olarak çok büyük olmadığı için kente yakın yerlere de gidilebilir. Bunlar arasında; Beşparmak Dağları güneyindeki Mesarya ovası, doğu sahili boyunca uzanan Gazimağusa kenti ve Salamis antik kenti yer alır. Adanın en büyük yarımadası olan
Arap Ahmet Sokağı, Selimiye Camii, Yiğitler Burcu Parkı, Barbarlık Müzesi, Mevlevi Tekke Müzesi, Arasta Sokak, Haydar Paşa Camisi, Venedik Sütunu, Büyük Han, Belediye Pazarı, Bedesten görülmesi gereken yerlerdir.
Kıbrıs Mutfağı
Tarih boyunca pek çok kültürün etkisi altında kalan Kuzey Kıbrıs’ın mutfağı da bu kültürlerden etkilenmiştir. Ayrıca Türk mutfağı ve Kıbrıs Rum mutfağı ile benzerlikler göstermektedir. Şeftali kebabı ve pilavuna gibi yemekler, keçi peyniri hellim kızartması , reçeller ve meyve şekerlemesi olarak adlandırılabilecek macunları ünlüdür.
En ünlü meze çeşitlerinin başında cacık, humus, fava, turşu, salata, zeytin çeşitleri (çakıstes) ve hellim peyniri gelir. Kıbrıs kökenli hellim peyniri, genelde ızgarada ya da yağsız tavada kızartılarak tüketilir. Ayrıca önemli bir ihraç ürünüdür.
Geleneksel bir kış yemeği olan kolokas, patates türünde bir bitkidir, patatesten daha tatlıdır ve görüntüsü kerevize benzer. Bu bitkinin kökü gelişir ve kolokası oluşturur. Kolokas, bol limon ve kereviz sapıyla pişirilir.Kıbrıs’a özgü bir güveç türü olan Küp Kebap, kuzu etinin birçok sebzeyle birlikte bir toprak küpte kısmen yere gömülü olarak uzun süre pişirilmesiyle yapılır. Bu nedenle kuyu kebabı olarak da anılır.
Lalangi, Kıbrıs’ın bir başka geleneksel yemeği. Sıcak ya da soğuk yenebilen yemek, tavşan suyunda hazırlanmış mayalı hamurun içine konulan tavşan etinden oluşuyor. Nor böreği de Kıbrıs’ta çok sevilen bir yiyecektir. Aslında bir tür tatlı olan nor böreği, nor peyniri, çiçek suyu denilen ve portakal yağından yapılan çiçek kokulu hoş bir sıvı ve şekerle karıştırıldıktan sonra hamurdan koparılan küçük parçalar arasına konulup yağda kızartılarak hazırlanıyor.
Kıbrıs’ta ayrıca pek çok meyveden macun yapılmaktadır. Bunlar arasında Kabak Macunu, Karpuz Macunu, Ceviz Macunu, Patlıcan Macunu, Hurma Macunu ve Turunç Macunu öne çıkar.
Kıbrıs’ta Alışveriş
Kıbrıs’tan alınacaklar listesinin başında, yöreye özgü bir lezzet olan hellim adlı peynir çeşidi gelir. Lefkoşa Büyük Han, Lefkoşa Belediye Pazarı ve Girne Çarşısı gibi yerlerden yöreye özgü dantel işlerinden Kıbrıs Konyağı, bademli gül suyu Summada ve aliç reçeli alınabilir. Kıbrıs’ta alkol ve sigara ürünleri vergi durumlarından dolayı Türkiye’ye oranla oldukça ucuzdur. Ancak Kıbrıs’tan Türkiye’ye sadece 3 litre alkol ve 5 karton sigara götürebileceğinizi unutmayın.
Kıbrıs hediyelik eşya seçenekleri arasında tekstil ürünleri de yer alır. Dünyaca ünlü markaların ürünlerini uygun fiyatlara bulmak mümkündür. Girne’de yat limanı çevresinde bulunan giyim mağazaları ya da Lefkoşa’nın Dereboyu Caddesi’ndeki butikler tercih edilebilir. Aynı şekilde parfümler ve diğer kozmetik ürünleri de Kuzey Kıbrıs’ta uygun fiyatlara alınabilmektedir. Ancak imitasyon ürünlere dikkat etmek gerekir.