Malezya, resmi adıyla Malezya Devleti, Güneydoğu Asya‘da yer alır. Ülke geçmişte Baharat Yolu hattı üzerinde bulunmasından dolayı çeşitli etnik grupları barındırmaktadır. Malaylar, Çinliler, Hintliler ve daha birçok etnik grup yıllardır Malezya’da birlikte yaşamaktadır. Etnik grupların çeşitliliği ülke mutfağını ve kültürünü de büyük ölçüde etkilemiştir. Ülkenin yaklaşık %55’i Malay, %25’i Çinli, %10’u da Hintli’dir. Doğu Malezya ve Batı Malezya olarak iki ana kara parçasından oluşan ülkenin nüfusunun büyük bir çoğunluğu Batı Malezya’da yaşamaktadır. İki ana kara parçasının dışında 18.000‘den fazla adadan da oluşmaktadır. Batı Malezya, Asya ana karasında bulunurken, Doğu Malezya Borneo Adası’nda bulunur. Ülkenin komşuları arasında Endonezya, Vietnam, Tayland ve Singapur yer almaktadır. 13 eyalet ve 3 federal bölgeden oluşan Malezya’nın başkenti de batıda bulunan Kuala Lumpur‘dur. Malezya, federal anayasal monarşiyle yönetilir. Hükümdarlar yöneticiler tarafından dönemsel olarak seçilir.
Kinabalu Milli Parkı içinde bulunan Kinabalu Dağı 4,095 metre yüksekliğiyle ülkenin en yüksek dağıdır. Kinabalu Milli Parkı ayrıca Malezya’nın UNESCO Dünya Mirasları Listesi‘nde bulunan dört yerinden birisidir. Ülkenin bir diğer önemli noktası olan Gunung Mulu Milli Parkı dünyanın en güzel mağaralar sistemine sahiptir ve bu nedenle o da UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne alınmıştır. Yağmur ormanlarından oluşan bu milli park çok güzel manzaralar sunmaktadır. Ekvatoral ikliminhakim olduğu ülkede çok zengin bir biyoçeşitlilik vardır. Ormanlar ülkede yoğun bir şekilde bulunur ve bazı ormanların 130 milyon yıllık olduğu düşünülmektedir. Hayvan kaçakçılığı, yangın, ormanların tahribatı gibi problemler nedeniyle ekosisteme ciddi zararlar da verilmektedir. Bu nedenle Malezya Devleti bu konularda ciddi tedbirler almaya başlamıştır. Ülkede su yolları önemli yer tutar. Halkın çoğu su yolları veya deniz kıyısına yakın yerlerde oturmaktadır. Bazı yerler sık ormanlarla kaplı olduğu için bu bölgelerde ilerlemek zordur. Bu nedenle en kullanışlı ve pratik ulaşım şekli su yollarıdır.
Ülkede yerleşimin 40.000 yıl öncesine kadar gittiği tespit edilmiştir. Milattan önce ve sonrasında Çin ve Hindistan’dan gelen tüccarlar Malay Yarımadası‘na yerleşmiştir ve böylece yerel halkı etkilemişlerdir. Tüccarlar aracılığıyla Hinduizm ve Budizm Malezya halkı arasında yayılmaya başlamıştır. Ülkenin çeşitli bölgelerinde tarih boyunca farklı imparatorluklar, krallıklar ve sultanlıklar hakimiyet kurmuştur. Bu durum da ülkede farklı milletlerin, kültürlerin ve dinlerin yaşamasına olanak sağlamıştır. 14. yüzyıla gelindiğinde İslam, Malaylar arasında yayılmaya başlamıştır. 1400-1511 yılları arasında hakimiyet süren Malakka Sultanlığı bölgede kurulan ilk İslam devletlerinden birisi olması açısından önemlidir. Malakka Sultanlığı döneminde Malay halkının dini, kültürü ve dili günümüzdeki haline doğru evrilmeye başlamıştır. Daha sonra coğrafi keşiflerle birlikte Avrupalı devletler Malezya’yı işgal etmeye başlamıştır. Önce Portekiz sonra da Hollanda
bölgede hakimiyet kurmaya çalışmıştır. 1786’da Penang Adası’nın Doğu Hindistan Şirketi’ne verilmesiyle bölgede İngiliz hakimiyeti başlamıştır. Malakka, Singapur gibi birçok bölge direk olarak İngilizler tarafından yönetilirken diğer eyaletler İngiliz danışmanların desteğiyle yönetilmiştir. İngilizlerin iş gücü olarak Hintli ve Çinlileri ülkeye yerleştirmesiyle de ülkenin kozmopolit yapısı zenginleşmiştir.
Malezya’nın kozmopolit yapısının etkileri hem sosyal yaşamda hem de ülke mutfağında görülmektedir. Her kültürün farklı geleneklerinin ve yemeklerinin yanı sıra ortak gelenekler ve yemekler de yaratılabilmiştir. Malezya’nın mimarisini, Asya’nın çok sayıda kültür ve inancının yanı sıra Portekiz, Hollanda ve İngiliz sömürgeciliği de etkilemiştir. Malezya’da gezilecek yerlerin başında farklı kültürlere ait mimarileri içinde barındıran Merdeka Meydanı, hediyelik eşya dükkanlarının bulunduğu Pasar Seni (Central Market), Hint mahallesi olan Little India, Chinatown, KL Tower, orkide, kelebek ve kuş parkları, Ulusal Müze, İslami Sanatlar Müzesi ve hayvanat bahçesi gelir.
Penang
Malezya’nın miras adası ve gurme cenneti Penang, Malezya’nın en küçük 2. eyaleti, aynı isimli bir adadan (Pulau Pinang) ve Malezya’nın üzerinde yarımada şeklinde uzanan küçük bir toprak parçasından oluşuyor. Başkenti Georgetown – UNESCO Dünya Mirası Sit Alanı – adanın doğu kıyısında yer alıyor.
Penang’a yapılan tipik bir gezi en az 2 şeyi şeyi kapsar: yürüyerek Georgetown’u keşfetmek ve sahile varmak. İkincisi için, Batu Feringghi Sahilleri güzel bir başlangıç noktası (burası ayrıca güzel bir gece pazarına ev sahipliği yapar, günbatımından sonra da burada vakit geçirebilirsiniz) ama eğer yeterli vaktiniz varsa, ulaşılması daha zor olan sahilleri de ziyaret edebilirsiniz.
Örnek verecek olursak adanın kuzeybatı kısmındaki Monkey Beach, Penang Ulusal Park’ın içinde yer alıyor ve daha az kalabalıktır. Georgetown’un içerisinde en azından Little India, Chinatown, Ermeni Caddesi, Khoo Kongsi Klan Evi ve Kek Lok Tapınağı’nı ziyaret etmelisiniz. Eğer vaktiniz varsa, şehrin içerisinde tabii ki daha keşfedilecek çok şey var. Gece ise, şehrin mükemmel manzarası için trenle Penang Tepesi’ne gitmelisiniz.
Pulau Redang
Huzur dolu bir bölgenin size sunduğu her şeyi bildiğinizi ve geriye herhangi bir sürpriz kalmadığını düşünün. Bir gün, bir arkadaşınızla kahve içmek için oturuyorsunuz ve size “Haftaya Pulau Redang’a gideceğim” diyor. “Efendim? Neresi?” Buranın varlığından haberdar olmamızla beraber Pulau Redang’ı ziyaret ettik ve bulduğumuz şey kesinlikle bizi hayal kırıklığına uğratmadı.
Redang Adası, Malezya’nın kuzeydoğu yarımadasındaki Terengganu Irmağı’nın kıyısında yer alır. Terengganu Deniz Parkı’na ve kısa bir sure önce kendi havaalanına (RDN) kavuşmasıyla beraber kutsanan bu şehir, üst sınıf müşterilere hitap ediyor.
Dibi görünen denizleri, geniş sahilleri ve zengin deniz yaşamıyla ünlü. Ayrıca burası, Malezya’nın batı sahillerindeki en güzel ada olma ününü kazanmış. Dürüst olmak gerekirse buraya geldiğinizde otelinizde tembellik yapmak veya yakınlardaki birkaç mercan resifini görmek dışında pek bir şey yapmayı beklemeyin.
Adayla ilgili içinde “sahil”, “şnorkel” veya “dalış” kelimeleri geçmeyen bir gezi yazısı bulursanız bize de haber verin, çünkü böyle bir yazı bulamayacaksınız. Burada en fazla, ormana trekking yapmaya gidebilirsiniz fakat onun dışında ulaşım sınırlı ve görülecek turistik bir yapı bulunmuyor.
Rawa Adası
Minik Tatil Adası Rawa Adası (Pulau Rawa), Malezya’nın Johor kıyısında, uzunluğu yaklaşık bir kilometre olan, mercan kayalıklı minik bir ada. Çoğu insan feribot kullanarak Mersing şehrinden, Rawa Adası’na göre biraz daha büyük ve kuzeybatıda kalan, Tioman Adası’na gitse de, bazı insanlar Rawa Adası’nı tercih ediyor. Rawa sadece 2 farklı tesise sahip, bu tesisler, 5 yıldız kalitesinde olmasa da nezih ve kaliteli yerler. Rawa’yı tercih etmenin ana sebebi oldukça açık; fantastik beyaz kumlu plajlarının olması ve bunun hemen önünde sığ, parlak mavi bir suyun olması. Adanın boyutunun küçük olması, sınırlı sayıda tesisi barındırması, plajı kalabalıktan korur ve çoğu ziyaretçi az olan tesislerden dolayı olan sakinliğin, farklı bir cazibe kattığını kabul eder.
Mersing
Tatil Adalarına Geçit Mersing, muhtemelen mutlaka gidip görmeniz gereken şehirlerden biri değil. Çoğu insan, sahil kıyılarının önündeki, tatil köyü adalarına giderken buradan geçiyor. En önemlisi Tioman adası, ama diğer adalar, Rawa ve Batu Batu (her biri bir ya da iki güzel ve kaliteli tatil tesislerine sahip) ya da daha küçük tatil yerlerinin bir numarası Besar’ı içerir. Hangisini seçtiğiniz muhtemelen tartışılır. Eğer, sıradışı tapınak veya camilerle, Malezya’daki kasaba hayatı ilginizi çekiyorsa, balıkçıların yaptığı işi izleyebileceğiniz, Mersing Nehri üzerinde bulunan çarşı ve güzel manzaraları gezebilirsiniz. Bu kasaba hala ziyaret etmeye değer. Air Papan kasabasının dışına doğru iyi plajlar ve nezih yerler bulabilirsiniz.
Cameron Yaylası
Malezya’nın Küçük İngilteresi Cameron Yaylası’nın garip bir özelliği var. Kuala Lumpur’un sıcak ve nemli havasını solurken, 3 saat sonra Cameron Yaylası’nda arabadan indiğinizde hava bir anda Kuzey Avrupa’nın güzel bahar günlerinden birini anımsatıyor. Şaşırtıcı şekilde tutarlı hava sıcaklığı da çabası. Cameron Yaylası, Malezya Yarımadası’nın Pahang Eyaleti’nde bulunur, yükseliği 1.100 ve 1.800 metre arasında. Aslında bizim garip olarak tanımladığımız özellikler Malezya’da oldukça ilgi görüyor: serin hava ve yeşillikli bir bölge. İngilizler, sıcaktan kaçmanın yolunu buraya gelmekte buldukları için, bölgede Tudor tarzında birkaç bina da bulunuyor. Büyük turistik merkezlerin yakınlarında Brinchang ve Tanah Ratah şehirleri de bulunuyor. En ünlüleri çay bahçeleri ve yürüyüş için mükemmel bir atmosfere sahip araziler.
Kota Kinabalu
Sabah’ın Başkenti Kota Kinabalu, Malezya’da bulunan Borneo Adası’da Sabah Bölgesi’nin başkenti. Borneo’nun en kuzeydeki noktasına ve Manila’ya Kuala Lumpur’dan daha yakın bir konuma sahiptir. Orada yaşayanların kısaltması ile KK, 300,000’den fazla bir nüfusa sahip ve turistlerin ilgisine sahip bir yer olduğu için nüfusu giderek artıyor. Şehrin kendisi fena değil. Arkadaş canlısı insanları, harika yemekleri, barlarla ve restaurantlarla dolu hoş bir sahil kıyısı, güzel müzeleri (Örneğin doğal tarih ve arkeoloji üzerine sergilere ev sahipliği yapan Sabah Eyaleti Müzesi) ve Çin mahallesinde bulunan Gaya Street Sunday veya Filipino gibi marketleri… Ayrıca burada birde Tanjung Aru Plajı bulunuyor. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde ise Malezya’yı derleyen arka planı ve kesinlikle günlerinizi geçirebileceğiniz oldukça güzel bir şehir ortaya çıkmaktadır.
Şehrin güzel olmasının yanı sıra, insanları Sabah’a çeken asıl şey tipik olarak şehirleri değil. Bitişik 5 adadan oluşan, bu adaların herhangi birinden bot ile açılıp herhangi bir yerde durup yüzebileceğiniz veya dalabileceğiniz ve diğer su sporlarını yapabileceğiniz KK sahillerine yakın Tunku Abdul Rahman Marina Parkı bu güzel yerlerden biri. KK’da bulunan diğer yerler arasında Mari Mari Kültürel Köyü ve Kinabalu Ulusal Parkı ile Mt. Kinabalu da yer alıyor.
Bohey Dulang
Antik Bir Volkan Manzarası Bohey Dulang, Malezya Timur ve Sabah’taki Tun Sakaran Marina Parkını oluşturan, aralarında Bodgaya, Mantabuan, Sibuan, Maiga, Bodgaya, Selakan ve Sebangkat’ın bulunduğu 8 adadan biridir. Semporna kıyısına (konaklama için en yakın kasabadır) 30 dakika bot yolculuğu uzaklığında konumlanmıştır ve en yakın havaalanı Tawau’dadır. En etkili manzara, Bohey Dulang’ın zirvesinden görebileceğiniz manzaradır (ormandan gidebileceğiniz kestirme bir yol sizi buraya götürecektir). Ada ise başlıkla beraber gözünüzde canlandırabileceğiniz, suyun altında bulunan, harika bir manzara oluşturan, volkanik koni kalıntılarından birisidir.
Malakka
Oldukça Kültürlü Miras Şehri Malakka şehri, (Malaya dilinde Melaka) Malezya’nın Malakka eyaletinin başkenti. Burası Malakka Boğazı’na bakıyor ve araba ile Singapur’dan yaklaşık 3 saat sürüyor. Malakka zengin bir geçmişe sahiptir. Malez dili ve Çince’nin kombinasyonu ile renkli bir özden gelmektedir ve Portekizliler, Hollandalılar ve İngilizler tarafından kolonileşmesinin ardından geride bıraktığı pek çok şey ile birleşmiştir. Sömürge devletlerinin Malakka’nın en yakın tarafında bulunan Malakka Boğazı’nı geçerek baharat yolunu kontrol altına almalarının ardından şehrin kontrolü oldukça rağbet görür hale geldi.
Hollandalılar 183 yıl ile burada en çok kalan devlettir ve bu durumun izleri halen şehirde yer almaktadır. Örnek olarak güzel Hollanda Meydanı, bir ikon haline gelmiş kırmızı Stadthuys ve Christ Kilisesi veya geçmişe dönüldüğünde 17. yüzyılda buraya gömülmüş olan Hollandalı denizcilerin mezarlarını şehrin tepesinde halen bulabilirsiniz. Nehri geçerek Eski Malakka’ya gelebilir ve burada Çinli tüccarlar tarafından kurulmuş, evlerle doldurulmuş, oldukça ilgi çekici caddeleri bulacaksınız. Günümüzde ise burada bol miktarda butik hotel, kahve dükkanları, antikacılar ve mağazaların yanı sıra tapınaklar ve camiler yer almakta.
Langkawi
Kedah’ın İncisi Langkawi, Malezya’nın Kedah Bölgesi açıklarında, Andaman Denizi’nde bulunan ve 99 adadan oluşan bir takımada. Birçok kişi Langkawi hakkında konuşurken, aslında adaların en büyüğü olan Pulau Langkawi’den bahseder. Langkawi, berrak gibi temiz ve mükemmel sahilleri ile ünlü. Adanın iç kısımlarında ormanlar, dağlar, şelaleler ve keşfetmeniz için sizi bekleyen küçük köyler bulacaksınız. Kelimenin her manası ile burası aşırı ticarileştirilmiş bir tropik ada. Çünkü yerliler için her şey “alışılagelmiş” şekilde devam ederken, turistler için çok gelişmiş olanaklar sunuluyor. Buradaki en önemli turistik yerlerden biri, ziyaretçileri Pulau Langkawi’nin ikinci en yüksek tepesi olan Mat Cincang Dağı’na götüren teleferik. Burası tropik adanın mükemmel manzarasını sunuyor.
Tioman Adası
Mükemmel Cömert Ada
Tioman Adası (Pulau Tioman) yarımada şeklindeki Malezya’nın doğusunda Pahang Bölgesi’nde konumlanmıştır. Cömert ada olarak bilinen ada, buraya gelen turistlere turkuaz mavisi sularını, devasa plajlarını, mercan kayalıklarını ve yükselen tepelerini sunarak resmi tamamlıyor.
Tioman Malezya yarımadalarının doğu kıyısındaki adalar arasında en ticari geliştirilmiş adası. Burası hala turistlere aşırı lüks bir bütçe (Phuket ve Bali düşünün) her şeyi sunuyor. Unutmamak gerekir ki Phuket ve Bali dışında ilgi çekici yerler ve gece hayatı oranı çok az. Eğer böyle bir şey arıyorsanız, Langkawi, Sabah adaları hatta Tai sahil adalarında biri bile daha iyi olacaktır. Bunun yerine Tioman’a giderek tüm bunlardan uzaklaşabilir, köyleri, (buralara gidiyorsanız devasa kertenkeleler ile karşılaşmayı göze almalısınız) dağları ve yüzebileceğiniz devasa bir okyanusu kolayca bulabilirsiniz.
Kuching
Borneo’nun Önde Gelen Şehri
Kuching, Malezya’nın Borneo Adası’nın Sarawak Eyaleti’nde bulunan bir şehir. Nüfusu 600.000’in üzerinde olan, Malezya’nın en büyük şehirlerinden biridir. Fakat çok daha önemlisi Borneo’nun (Malezya, Endonezya ve Brunei olarak 3’e bölünmüştür) en belirgin şehridir.
Kuching, genellikle Malezya’dan Borneo’ya giriş için kullanılan bir geçiş şehri. Havaalanına inildiğinde buradan hareket edebilmek için uygun bir şehir olmasına rağmen, kesinlikle zaman geçirmeye değecek de bir yerdir. Kuching, liman bölgesinde kalan temiz ve düzenli bir şehir. İnsanlar burayı dünyanın temizlik ve düzen başkenti olan Singapur’a benzetiyor. Bu durum kötü bir şey değil. Sokaklar, seyyar satıcılar, camiiler, tapınaklar ve koloni villaları ile bir uyum içindedir. Semenggoh Vahşi Yaşam Merkezi, yakınındaki Gunung Gading ve Kubah Ulusal Parkı, Kuching’in dışında bulunan keşfedilmesi gereken yerler arasında. Tüm bu yerler günlük geziler için bu şehri çekici hale getiriyor. Kuching’in içinde yer alan Çin Mahallesi ve oldukça çekici (akşamları romantik) olan limanı en iyi noktalar arasında. Ancak bunlardan sıkıldıysanız, keşfedilmeyi bekleyen camiller, çarşılar, tapınaklar, müzeler ve hatta kaleler var.
Kuala Lumpur
Hareketli Bir Kültürel Karışım
Kuala Lumpur, sıklıkla KL şeklinde kısaltılmaktadır ve Malezya’nın hem başkenti hem de en büyük şehridir. Nüfusu 1.6 milyon olan şehir, dönemsel olarak nüfus 7 milyona yaklaşmaktadır. Malezya Yarımadası’nın batı kıyısında bulunan Kuala Lumpur, büyük mağazaları ve gıdaları ile canlı bir şehir olmasının yanı sıra, bir çok kültürü aynı potada eriten, ilginç bir kültürel yapıya sahip. Buna göre, Malay ve Çinliler nüfusun yaklaşık olarak % 90’ını oluştururken (eşit şekilde), geriye kalan % 10’luk nüfusu ise, büyük oranda Hintliler oluşturuyor. 1
857 yılında kurulan şehir, diğer Malezya Şehirleri’nin (yakınında bulunan Melaka gibi) aksine, uzun sömürge tarihi bakımından yoksun. Bundan dolayı tarihi gezi için çok fazla uygun bir şehir değil. Bunun yerine Kuala Lumpur, dünyanın en yüksek gökdelenlerinin görüleceği, alışveriş merkezlerinin gezileceği, midenin tıka basa doldurulacağı bir şehir. Şehirde bulunan Berjaya Time Square, alışverişi dünya genelindeki en büyük mağazalardan biri.
Üç ana etnik grubun farklı lezzetlerinin tadılabileceği Kuala Lumpur’da günü sonlandrımanın en iyi yolu ise, çatı katında ki barlara gitmek olacaktır. Rooftop Bar ve Skybar bunun için en iyi noktalardır. Buraya kadar anlatılanların tümü, Kuala Lumpur’un ayrıntısı olmayan bir şehir olduğu anlamına gelmiyor. Belki tarihi bir şehir değil ancak etrafı merak edip dolaştığınızda bir parça kültürel izler yakalayabilirsiniz. Buna göre şehrin biraz uzağındaki Little India (Brickfields) Kasabası’nda gezerken kendinizi bir an için Hindistan’daymış gibi hissedebilirsiniz. Sokaklarında ilerlediğinizde, tütsü kokusunu duyacak, bir Hindu tapınağının yanından geçecek, ardından yolunuza bir Budist tapınağı çıkacak ve sonrasında ise bir cami ile karşılaşacaksınız. Tüm bunların yanında kendinizi, Chinatown’un telaşı ve kalabalığı içinde de bulabilirsiniz.
Johor Bahru
Singapur’un Fazla Canlı Komşusu
Johor Bahru, Malezya’nın güneyindeki Johor Eyaleti’nin başkenti ve Singapur’a oldukça yakın. Öyle ki, yürüyerek Singapur’a gidilebilir. Bundan dolayı Johor Bahru, ülkenin dışarıya açılan kapısı konumunda. Aynı zamanda Malezya’ya gelen turistlerin giriş noktası ve Malezya’nın en büyük dördüncü şehri. Singapur ile tezatlık oluşturan şehir, onunla kıyaslandığında, gerçekten de daha canlı ve öngörülemez bir şehir. Singapur, daha steril ve daha soyutlanmış bir yer.
Şehrin yakın komşuları, yemek ve alışveriş için hatalı bir seçim olabileceğini ima etmişler. Aslında şehrin öte yanında, bazı büyük mağazalarda daha uygun fiyatlar bulunuyor ama genel olarak pahalı şehir olarak biliniyor. Şehrin nüfusu, baskın olarak Malay, Çin ve Hintliler’den oluşuyor. Bundan dolayı yemekleri gayet güzel. Johor Bahru’nun biraz uzağında (Causeway’den yaklaşık olarak 35 kilometre kadar), Malezya Legoland’ı bulunuyor. Legolardan oluşan bu park, gerçekten de çok farklı ve güzel bir deneyim olacak. Şehrin içinde ise, tapınaklar ve camiler ağrılıklı olarak bulunuyor. Ayrıca şehrin içindeki Danga Koyu kıyılarının son hali de dolaşmak için cazip.
Ipoh
Geçmişten Gelen Bir Alem: Ipoh Tarihi Şehri
Kuala Lumpur’un 175 kilometre kuzeyinde uzanan Ipoh, Malezya’nın Perak Bölgesi’nin başkenti ve 657.892 insana ev sahipliği yapan bir şehir. Ipoh, aynı zamanda Malezya’nın dördüncü büyük kenti. Konum olarak Ipoh, yakınlarında bulunan Pangkor ve Cameron Highlands gibi birçok turistik alana geçiş yapmak çok ideal bir noktada yer alıyor. Bunun yanı sıra, Ipoh’dan, Singapur’un Şangay Havalimanı’na günlük uçuşların olması birçok açıdan iyi bir durum.
Ipoh, bir geçit yolu olmasının yanı sıra, kesinlikle gezilmesi gereken bir şehir. Çünkü Ipoh tarihi şehri, geçmişten bir parçayı yaşatıyormuş gibi hissettiriyor. Öyle ki bu şehirdeyken kendinizi günümüzde değil de, 1914’lerde gibi hissedeceksiniz. Sömürge dönemi mimarisi ile dolu olan Ipoh’daki yapılardan biri Belediye Binası (City Hall). Şehirde bulunan, sömürge dönemi mimarisini yansıtan en belirgin diğer yapılar ise; Birch Anıtsal Saat Kulesi ve Edwardian Ipoh Demiryolu İstasyonu.
Eski Shophouses, sadece sokakları bile resmedilmeye ve gezmeye değer yerlerdir. Şehirde, diğer turistik yerler arasında tapınaklar yer alıyor. Ipoh’un çevresindeki kireç taşı kaplı tepeler ile Malezya Yarımadası’nın güneyi oldukça farklı (Palmiye ağaçlarıyla kaplı tipik sıkıcı bir manzara). Ipoh’u çevreleyen bazı kireç taşı tepelerinin içi ise tapınak olarak değiştirilmiş. Bunlardan en ünlüsü Perak Mağarası. Bu mağara, 40’tan fazla Buda Heykeli ve duvar resmine ev sahipliği yapıyor.