Orta Avrupa turlarının popüler rotalarından Çek Cumhuriyeti; göz alıcı doğal güzellikleri, mimari dokusu, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çekiyor. Turistlerin uğrak mekanlarından biri olan başkent Prag’da; dünyanın en büyük antik kalesi kabul edilen Prag Kalesi, Charles Köprüsü, Astronomik Saat, St. Nicholas Kilisesi, Kafka ve Mucha müzeleri görülmeye değer mekanlar arasında yer alıyor. İkinci Dünya Savaşı’nda Naziler tarafından toplama kampı olarak kullanılan Terezin Kasabası, Prag’ın 65 km kuzeyinde bulunuyor. Kasabadaki Ghetto Müzesi, krematoryum ve Küçük Kale gibi ziyarete açık tarihi mekanlar bilet alınarak gezilebiliyor.
Başkente 135 km uzaklıkta bulunan Karlovy Vary şehri şifalı kaplıcaları, antik hamamı, şehre özgü kağıt helvası ve porselenleriyle biliniyor. Tüm şehir, Diana Gözlem Kulesi’nden kuş bakışı izlenebiliyor. Güney Bohemya’da yer alan Plzen şehrinde ise dünyaca ünlü bira fabrikaları ve Gotik mimarinin nadide örneklerinden Bartolomeje Katedrali bulunuyor. 1995 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Kutna Hora şehrinde, Kemikli Kilise olarak bilinen Sedlec Şapeli ve Bakire Meryem Kilisesi başta olmak üzere Barok tarzda inşa edilmiş pek çok yapı ziyaretçi akınına uğruyor.
Prag
Masal Vari Prag Prag, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti ve aynı zamanda da en büyük şehri. Vltava Nehri civarına kurulu olan Prag, Viyana’nın 250 km/150 mil kuzeybatısında ve Berlin’in ise, 280 km / 175 mil güneydoğusunda bulunuyor. Yaklaşık 1.3 milyon kişilik nüfusuyla Orta Avrupa’nın en büyük şehirlerinden biri. Aynı zamanda Prag, Avrupa Kıtası’nda bulunan Roma ve Paris gibi turistik olarak önemli bir konumda. Tarihsel olarak Prag, başlangıçta Kutsal Roma İmparatorluğu’nda özerk bir ülkeydi. İlerleyen dönemlerde Bohemya Krallığı’nın başkenti olan Prag, daha sonra ise Habsburg kontrolü altına girmiş. 20. yüzyılda Prag, Sovyetler Birliği’nin boyunduruğu altına girmiş ve sonradan 1989 yılındaki Kadife Devrimi’ne kadar Nazi işgaline maruz kalmıştır. Bir şehir için çok fazla tarihi kalıntılar bulunduran Prag, bozulmamış bir tarihi dokuya sahip ve bu sayede, Orta Çağ’a ait olan bu şehir, tüm ihtişamı ile hala aynı tarihi dokusunu koruyor. Çok farklı isimler ile tanımlanan Prag, en çok da “peri masalı gibi” tanımlaması ile biliniyor. Fakat biraz daha ileri giderek, Prag’ın gerçekten dünyanın en güzel şehirlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz! Başta, Staré Město (Old Town) alanı olmak üzere, Barok, Romaneks, Gothik ve Rönesans dönemi mimarisini Prag’da bir arada görmek mümkün. Gezmeye başlarken, Old Town Meydanı’nda bulunan Old Town Hall’den başlayabilirsiniz. Burada, Astronomik Saat Kulesi ve Jan Hus anıtı büyük ilgi çekiyor. Biraz daha Vltava tarafına ilerledikçe karşınıza, 13. yüzyılın başlarında kurulan eski St Agnes Manastırı çıkacak. Ardından, Vltava Nehri üzerine kurulu olan tarihi Charles Köprüsü (Karl Köprüsü) ile ünlü aziz heykelleri ve Prag Kalesi’ne ulaşabileceğiniz gibi burada şehrin üzerindeki kuleler de görülmeye değecektir.
Pilsen
Biranın Doğduğu Şehir Pilsen, Prag’ın güneybatısında yer alıyor ve Çek Cumhuriyeti’nin en büyük dördüncü şehri. Pilsen, en çok biraları ile bilinir çünkü biranın doğum yeri tam olarak burasıdır. Çok çeşitli biranın üretildiği bu şehir, aynı zamanda Batı Bohemya’nın keşfedilmesinde önemli bir rol üstlenmiş. Pilsen’e Kral II. Wenceslaus tarafından şehir hakları verildiği zaman, on üçüncü yüzyılın sonlarına doğru tarih sahnesinde rolü arttı. Daha sonraki yüzyıllarda ise, Nuremberg ve Regensburg şehirleri gibi, güzelleşmeye ve gelişmeye başlamış. Şehrin tarihi dokusu oldukça iyi bir şekilde korunmuş ve etrafında görülmeye değer bir çok tarihi yapı bulunuyor. Rönesans dönemine ait olan Town Hall, Büyük Sinagog, Gotik St. Bartholomew Katedrali, şehrin en yüksek yapılarından başlıcaları.
Olomouc
Saklı Çek Mücevheri
Olomouc, Çek Cumhuriyeti’nin diğer turistik yerlerine ve Prag, Karlovy Vary ve Český Krumlov’a göre çok daha az tanınır. Çek Cumhuriyeti’nin doğu Moravia Bölgesi’nde sadece 100.000’den fazla nüfuslu bir şehir. 1000 yılı aşkın süredir, Morava Nehri etrafındaki ovalara kurulu olan Olomouc, bölgenin tarihi açıdan en iyi korunmuş kenti.
Şehirde bulunan Holy Trinity Column Bölgesi, Moravya Tiyatrosu ve Filarmoni Orkestrası gibi canlı kültürel faaliyet alanları, müzeleri ve ülkenin en eski üniversiteleri gerçekten görülmeye değer. Özellikle Holy Trinity Column, 18. yüzyılda inşa edilmiş ve 35 metre yüksekliği ile ülkede bulunan en büyük Barok heykeli.
Ana üst meydanda kırmızı çatılı ve beyaz cepheli evleri ile 600 yıllık eski şehir (Town Hall) bulunur ve burası Olomouc’un sembolü haline gelmiştir. Olomouc Sanat Müzesi ile Olomouc Bölge Müzesi şehirde en çok gezilmesi gereken iki müze.
