Norveç ve Finlandiya’nın komşusu olan İsveç, çok kültürlü yapısı ve yüksek refah seviyesine sahip bir ülke.
İsveç’in nüfusu 9 milyonun biraz üzerindedir. Nüfusun çoğu ülkenin güney kısmındaki güney kıyı şeridinde yaşar. Bunun nedeni İsveç’in kuzey bölgesindeki soğuk hava koşullarıdır.
Ülke, yaşam kalitesi bakımından çok ileri seviyede olup sık sık dünya çapındaki yaşam kalitesi değerlendirme ve genel mutluluk anketlerinde iyi puanlar almaktadır. Genel olarak yaşamak için çok güvenli ve samimi bir yer olarak görülür ve ilk gittiğinizde alışmakta zorluk çekmezsiniz.
Umea
Kuzeydeki Öğrenci Şehri Umea ya da doğrusunu yazmak gerekirse Umeå, İsveç’in Västerbotten Eyaleti’nde, yarısı öğrencilerden oluşan 80000 nüfuslu bir şehir. Eğer İsveç’in Norrland Bölgesi’ne (Kuzey İsveç) gidiyorsanız, bu şehirden başka ziyaret edebileceğiniz daha büyük bir şehir yok. Nydalasjön ya da Grossjon gibi gölleriyle ve yakınındaki Strömbäck-Kont Doğal Korunma Alanı ile birlikte, Ume Nehir Vadisi’nde Bottenviken’in (Bothnian Koyu) hemen dışında bulunan, doğayı çevreleyen fotoğraflar çekmek güzel olacak. Fakat bu, şehre tam olarak da hakkını vermiyor. Avrupa’daki şehirlerin üniversite erbapları şunu biliyor; biraz derine in, yüzeye bakarken görülenden çok daha fazla eğlence ortaya çıkacak.
Aynı şey, Umea için de geçerli – tabiki de Kuzey İsveç’te bulunan Laponyalı insanlardan kalma sergileriyle birlikte Västerbottens Müzesi gibi, Bildmuseet Çağdaş Sanatlar ya da eğlenceli Umedalen Skulpturpark gibi incelenebilecek standart mekanları da var. Ve burada alışverişe giderseniz muhtemelen tanıdık bir ya da iki markaya rastlayacaksınız. Fakat sadece bundan ibaret değil. Bunun yerine, coğrafi bakımdan ne kadar yolun dışına çıkarsanız çıkın, her zaman öğrenci yaşamıyla telaşlı; sabah bir kafede olsun, öğlen bir restaurantta ya da akşamleyin bir bar ya da kulüpte çok fazla eğlence bulacaksınız. Tabi ki önceden de ipucu verdiğimiz üzere, Umea tamamıyla bir açık hava şehri ve dışarı çıkarsanız, burada yapılamaz diye düşündüğünüz faaliyet neredeyse yok. Klasik olanlar, yazın yürüyüş ya da kışın kayak yapmak, ama tüm bunların dışında; köpek kızağı sürmeyi, yelken açmayı, buzda balık avlamayı, raftingi, kanoda gitmeyi, kar aracı kiralamayı hiç düşündünüz mü?
Göteborg
Arkadaş Canlısı, Rahatlatıcı Öğrenci Şehri Göteborg (ya da Gothenburg) İsviçre’nin güneybatısında, Gothia Nehri’nde, başkent Stockholm’e 4-5 saat uzaklıkta yer alan ülkenin en büyük ikinci şehri. İki üniversiteye ve 60000 öğrenciye ev sahipliği yapan şehir, enerjik ve arkadaş canlısı bir yapıya sahip. Bu yapı, çekici bir şehir peyzajıyla kombinlenir ve bazı ilginç yerler burayı bir şehir gezisi için ya da İsveç gezisini programınıza dahil etmek için değerli kılar. Göteborg keşif için en uygun olan şehir. Bütün şehre uzanan tramvay ağıyla meşhur. Kesinlikle görülmesi gereken yerleri açısından; Liseberg Eğlence Parkı, Slotsskogen ve Botanik Bahçesi vardır.
İlk bahsettiğimiz park, şehrin kalbinde bulunan İskandinavya’nın en büyük eğlence parkı ve lunaparklarıyla, su kayaklarıyla ve konser mekanlarıyla beraber renkli bir topluluk. Küçük ağaçtan kayıklarıyla, bol yeşiliyle ve etrafı donatan çiçekleriyle, burası tam bir eğlence parkı. Slotsskogen, insanların takılmayı sevdiği, rahatladığı ve piknik yaptığı büyük bir İngiliz bahçesi. Güneşli günlerde, öğrencilerin buranın tadını çıkardığını ve belki de gizli gizli birkaç bira içtiklerini göreceksiniz. Diğer yerler; Feskekorka’ın içindeki balık çarşısı, Skansen Kronan ve Göteborg Sanat Müzesi. Fakat Göteborg, mutlaka gidilmesi gereken yerler arasında değil. Sadece merkezinde dolaştığınızda çekici mekanlara, butik dükkanlara, kafelere (şehrin kafe kültürü baya gelişmiş) ve barlara ulaşacak, kentin keyfine varacaksınız.
Uppsala
Tarihi Öğrenci Şehri Uppsala, Stockholm’un kuzeyine doğru 1 saatlik kısa bir yolculuk kadar uzaklıkta bulunan, İsveç’in dördüncü büyük şehri. Uppsala, 12. yüzyıla dayanan bir tarihe sahip ve o tarih burada başı boş dolaşan 25.000 öğrenci ile birlikte, çok ilginç bir kombinasyon oluşturuyor. Ülkenin en büyük yapılarrnden biri olan muhteşem katedrali incelemeden geçmeyin, Uppsala Kalesi’ne ve Eski Uppsala’ya (Gamla) yolculuk yapın, Botanik ve Gustanavianum Bahçesi’yle birlikte üniversite arazisini turlayın. Kalan vakitlerde merkezde bir kahve yudumlamayı veya gece vakti bar ve kulüplerden soğuk bir bira almayı kesinlikle unutmayın!
Stockholm
Tarihi Takımadalar Şehri Stockholm, İsveç’in başkenti ve İskandinavya yarımadasında nüfusuna göre, (2 milyon) en büyük şehir. Neredeyse bin yıl geriye giden bir tarihe sahip olan bu şehrin, cazibeli ve renkli bir görüntüsü var. Şehir 14 farklı adanın karşısında inşa edilmiş ve suyun şehir peyzajında büyük bir rol oynaması kaçınılmaz olmuş. Eski Şehir (Gamla Stan) 13. yüzyıla dayanıyor ve küçük bir adanın üstüne kurulmuş. Merkezinde, renkli tüccar evleri tarafından sarılmış Stortorget (Büyük Meydan) bulunuyor.
Onun arkasındaki dar Orta Çağ pasajları, parke taşlı sokaklar ile birlikte mükemmel bir ahenge sahip. Stockholm’ün en önemli yapıları konum olarak harika yerlerde. Stockholm Katedrali, Royal Palace ve Nobel Müzesi gibi yapılar etrafındaki manzaralayla uyum içerisinde. Tüm bu güzellikleri kesinlikle görmeden geçmeyin. Fakat Gamla Stan’dan dahası var. Mesela hemen yakınında, ülkedeki en büyük müzeler kümesini kapsayan Djurgården Adası bulunuyor. 1628’e dayanan orjinal bir savaş gemisini sergileyen Vasa Müzesi ve Skansen Açıkhava Müzesi görülmeye değer. Gece hayatı için, Östermalm’da bulunan Stureplan Meydanı (alışveriş içinde güzel bir yerdir) ve Södermalm’ı tercih ediniz. Daha sonra, daha modern olan Nytorget Meydanı’na giderek eğlencenizi ikiye katlayabilirsiniz. Eğer bir doğa severseniz, şehrin dışına çıkın ve Stockholm Takımadaları’nı tekne ile keşfedin.
Malmö
Çok Kültürlü İsveç Malmö, ziyaret etmeye değer mi değmez mi? Bu tam olarak da, Güney İsveç’teki – eskiden daha çok endüstriyel bir yer olarak bilinen fakat son yıllarda kendini yeniden inşa eden – bu şehri, incelemek için yola çıktığımızda aklımızdaki soruydu. Birkaç gün sonra, yaklaşık İsveç nüfusunun yüzde 7’sine ev sahipliği yapan, İsveç’in en büyük 3. şehrinin gerçekten de ziyaret etmeye değer olduğu sonucuna vardık. Bu bilhassa herhangi bir manzaradan ötürü değil, İsveç’in en kültürlü şehri (Vatandaşlarının 3’te 1’inin kökleri başka yerlere uzanmaktadır) olması, eşi benzeri olmaması ve Oresund Köprüsü’nün şu anda komşu şehir Kopenhag’a gidişi sadece 20 dakikada sağladığı gerçeğinden. Etkin olarak 2 büyük Avrupa şehrini tek bir seferde ziyaret edebilirsiniz. Malmö’nün gidilecek turist yerlerinden bazıları; Malmöhus Kalesi, birkaç büyük park, İskandinavya’daki en uzun inşa olan Western Harbour’daki Turning Torso. Storroget Şehir Meydanı ve Lilla Torg (Küçük Meydan) beklentinizi karşılacak şeylerin merkezi. Bu iki meydan etrafında bir süre yürüyün, bütün etnik yönlere bolca yönelen havalı restaurantlarla ve ilginç butik mağazalarla karşılaşacaksınız. Not: Uluslararası olarak (havada) iyi irtibatlı olduğu için Malmö, İsveç’e yapılan geziler için iyi bir başlangıç noktasıdır.
