Ünü kendinden büyük, yüzölçümü bakımından Birleşmiş Milletler Topluluğu’nun en küçük üyesi. Monaco Prensliği, güneşle yıkanmış Fransız Rivierası’nda en yüksek brüt gelire sahip bir mücevherdir. 1297 yılında Grimaldi ve askerlerinin burayı ele geçirmesinden bu yana geçen 700 yıllık monarşiyi Prens ll. Albert deniz kenarındaki Rocher de Monaco adlı sarayından sürdürüyor. Burası, Güney Fransa’nın sakinliğinin tadını çıkarmasının yanı sıra, jet sosyetenin süper lüks yatları ve arabalarıyla kumar oynamaya geldiği masallar diyarıdır.
Monako
Zenginlik ve Cazibe Monako Prensliği, Vatikan’dan sonra en küçük kraliyet ülkesidir. Nice’den araçla yarım saat uzaklıkta yer alır. Kıyı şeridi dışındaki bütün sınırları Fransa tarafından çevrilmiş. Monako Avrupa Birliği Gümrük Birliği’nde yer alır (EU Custom Union). Yani Fransa vizesine sahip olan herkes, Monako Prensliği’ne vizesiz giriş yapabilir Fransa’dan araçla gelmek istediğinizde, yol üzerindeki virajlar ve keskin dönüşler size Monako’nun muhteşem manzarasını sunar.
Kayalık dağlar, denize dik bir şekilde yükselir. Muazzam gök mavisi deniz, tarihi Monako Ville sokaklarıyla birleşirken, Ferrari motorlarının sesleri ve limandaki yatların içinde tembellik yapan insanlar resmedilmeye değer bir görüntü ortaya çıkarır. Elbette, Gucci, Dior veya Versace gibi mağazalardan alışveriş yapmak istiyorsanız, doğru yerdesiniz. Gününüzü, aklınızı başınızdan alacak kadar pahalı olan bir kadeh şampanyadan içerek bitirin. Fakat Monako bütün bunlardan ibaret değil. Monako Ville’nin eski sokaklarıyla (The Rock olarak da bilinir), sarayıyla(Kral ve Kraliçe’ya ait olan), katedraliyle ve Belediye Binası’yla oldukça cezbedici bir yapıya sahip. Fakat hepsinden iyisi ise, buralara bedava girebilmenizdir.
