Orta Avrupa’da bulunan ve Avrupa’nın gelişen yüzü olan Polonya, Almanya’nın doğusunda, Rusya’nın kuzeybatısında ve Baltık Denizi’nin güneyinde bulunmaktadır. Ülke 312.679 km²’lik yüzölçümüyle Avrupa’nın dokuzuncu büyük ülkesidir. Ayrıca yaklaşık 38 milyonluk nüfusuyla da dünya sıralamasında en kalabalık 33. Ülke konumundadır.
Yolu Polonya gibi güzide bir ülkeye düşenler için hazırladığımız Polonya seyahat rehberine hoşgeldiniz! Burada Polonya seyahatiniz sırasında ihtiyacınız olan tüm bilgilere ulaşabilirsiniz.
Varşova
Gelişen, Anka Şehri Varşova (Lehçe’de Warszawa), Polonya’nın Başkenti ve Avrupa Birliği’nin en büyük dokuzuncu şehri. Wisla (Vistula) Nehri’nin etrafına kurulan bu şehir, Orta Avrupa’nın ekonomi merkezi. 2. Dünya Savaşı boyunca Naziler tarafından %85’i yıkılan Varşova’nın takma adı Anka Şehri. İsyan 1943’te Varşova’nın gettolarında, 1944’te ise tüm Varşova’da başlamıştır (180.000 sivil hayatını kaybetmiş). Şunu söylemeliyiz ki; şehir tarihin kendi payına düşen kısmını fazlasıyla almış. Bugünlerde Varşova’da birçok şey değişmiş gibi görünüyor. Demokrosi, Polonya’ya 1989 yılında geldi. Daha iyi ve kararlı bir gelecek için Polonya halkının büyük arzusu, bu durumu hızlandırmış gibi görünüyor. Şehir merkezinin dışındaki tarihi şehir merkezi etrafında yürüyüş yaparken, modern bir yapıya sahip olan yüksek binalardan gözlerinizi ayırmayın, şehir sanki eski hataları Doğu Avrupa metropolü olabilmek için affetmiş gibi görünüyor. İyimser ve enerji dolu bir şehir olan Varşova, dikkate değer tarihi başarılara sahip (kasabanın etrafındaki birçok binanın üzerinde 60’lı ve 70’li yıllardan kalan hala görülebilir kurşun delikleri bulunuyor). Krakow belki de Varşova’dan daha güzel bir şehir, fakat Varşova’nın enerjisi kesinlikle sizi etkisi altına alıyor. Varşova’ya gittiğinizde, muhtemelen vaktinizi merkezde gezinti yaparak harcarsınız. Hayranlık uyandıran (Stalin tarafından hediye edilen ve bazen sevilmeyen) Bilim ve Kültür Sarayı’nı ve muhteşem müzelerinden bir tanesini mutlaka ziyaret etmelisiniz. Yolculuğunuza, şehrin tarihi merkezinin atmosferini içinize çekerek devam edin. Varşova’yı ilgi çekici hale getiren bu tarihi merkez, kesinlikle görülmeye değer bir yer. Varşova’nın enerjisi elbette müthiş gece hayatının içine de yansıyor.
Wroclaw
Polonya’nın Su Şehri Wroclaw (Sezgisel telaffuzu ‘vrots-waf’ ), Polonya’nın en büyük dördüncü şehri. Ülkenin güneybatısında bulunur. Wroclaw’ın 70 km Polonya-Çek Cumhuriyeti sınırından, 140 km Polonya-Almanya sınırından uzaktaki tarihi bir bölge olan Silesia Eyaleti’nin kalbinde bulunuyor ve 632,000 nüfusa sahip. Wroclaw, uzun ve ilgi çekici bir tarihe sahip. Şehrin tarihi, Vratislavia ismi altında, 10. yüzyıla kadar dayanır. İki eski ticaret yolunun (kuzey-güney arasındaki Amber yolu ve doğu-batı arasındaki Via Yolu) kesiştiği yerde bulunur. 1241 yılında, Moğollar tarafından saldırıya uğramış. Daha sonra, Bohamler, Avusturyalılar, Prusyalılar, Almanlar ve tabi ki Lehler bu şehri yönetmişler. Wroclaw’ın Alman tarihi, 2. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar dayanıyor. Ayrıca Prusya yönetimi altında Aşağı Silezya’nın Breslau adıyla başkentliğini yapmış. Peki bu tarihi şehirde ne yapmalı? Stare Miasto(Tarihi Kasaba), renkli Rynek Meydanı ve resmedilmeye değer yapısıyla, Wroclaw’daki turistik aktivitelerin çekirdeği sayılabilir, kent turu için iyi bir başlangıç noktasıdır. Rynek Meydanı’nda 14. yüzyıla ait Gothik mimarisiyle yapılmış belediye binasıyla karşılaşacaksınız. Stare Miasto’nun çevresinde ise, ilgi çekici müzeler, kiliseler ve parklar bulunur. Stare Miasto’dan, Oder Nehri’ne doğru yürüdüğünüzde, şehrin en eski kısmı olan Ostrow Tumski’ye ulaşacaksınız. Oder Nehri üzerindeki bir grup adadan oluşan bu bölge,şehir katedralini(Şehrin muhteşem manzarasını görmek için kullanılabilir.) birkaç eski kiliseyi, evleri ve bahçeleri barındırır. Fakat sadece adaların veya köprülerin manzarası Amsterdam’daki, Bruge’deki söylemeye cesaret edebilir miyiz bilmiyorum ama hatta Venedik’in sevilen yerlerinin bir yansıması gibi. Burayı çekici kılan tam olarak bu işte. Başka şeyler arayanlar; Japon Bahçesi’ne, Botanik Bahçesi’ne veya 212 metre yüksekliğindeki Wroclaw Gökyüzü Kulesi’ne bir göz atabilir. Bu arada restaurantlarından ve gece hayatının şaşırtıcı bir şekilde farklı olduğundan bahsetmeden geçmeyelim.
Krakow
Polonya’nın önde gelen turizm merkezi
Yaklaşık 750 binlik nüfusuyla Krakow, Polonya’nın ikinci büyük kenti. Ülkenin güney kesiminde yer alıyor ve Wisla Nehri üzerinde Katowice’ye arabayla 1 saatlik mesafede. Köklü bir tarihe sahip olan Krakow 10. yüzyılda bile önemli bir ticaret merkezi konumundaydı. Günümüzde ülkenin en önemli kültürel merkezlerinden biri ve tarihi, mimari mekân zenginliği ile muhtemelen Polonya’nın en önde gelen turistik bölgesi.
Pek çok şey tarihi kent merkezi (Stare Miasto) etrafında toplanır; turistik yerlerin çoğu burada ve şehri ziyaret edenlerin de çoğu burada konaklıyor. Krakow’un ana meydanı, Stare Miasto’nun kalbinde konumlanan kiliseler, kafeler ve restoranlarla çevrili olan Rynek Glowny. Geçmişi 13. yüzyıla dayanan bu alan, Avrupa’nın en büyük Ortaçağ kent meydanı. Buranın merkezindeki Cloth Hall, UNESCO Dünya Kültür Mirası alanı ve Polonyalı ressamlara ait resimlerin dünya çapındaki en büyük koleksiyonunu içeren müzeye ev sahipliği yapıyor. En ünlü görülmesi gereken yer olan Gotik tarzı Wawel Kalesi, nehir üzerinde yer alıyor ve tarihi kent merkezine kısa bir yürüyüş mesafesinde. 14. yüzyılda Büyük Casimir III tarafından yaptırılmış ve burada birkaç yüzyıl boyunca Polonyalı krallar yaşamış.
Tarihi kent merkezinin dışında, yakın geçmişin karanlık yüzünü hatırlatan eski Yahudi yerleşim alanı yer alıyor. Buralarda dolaşırken geçmişin ağırlığını hissetmemek pek mümkün değil.
Tarihi zenginliği bir ara, Krakow’un günümüzdeki hali de dolu dolu. Sadece tarihi kent merkezinde bile pek çok bar, pub ve restoran vardır. Yaz aylarında olaylar çoğunlukla merkezdeki bira bahçelerindeyken, kışın da kapalı mekânlarda gerçekleşiyor. Alışveriş açısından ise Krakow özellikle antika, giyim, takı veya sanat alanlarında iyi.
Krakow ayrıca şehirden yaklaşık 65 kilometre bulunan eski Nazi toplama kampı Auschwitz’e seyahat için hareket noktası.
Gdansk
Avrupa’nın En Çekici Şehirlerinden Biri Gdansk, Polonya’nın Baltık Denizi kıyılarında, ülkenin en büyük limanına sahip kenti. Aynı zamanda ülkenin en büyük altıncı şehri. Almanca konuşanlar belki de bu şehri daha çok Danzig ismiyle bilirler. Çünkü bu bölge, Almanlar ve Lehler arasında sık sık el değiştirmiş. Yaz tatillerinde yerli turistler için popüler bir uğrak yeri olan Gdansk, oldukça uzun bir kumsala sahip(sadece liman tarafından kesintiye uğruyor). Ayrıca şehrin göz önünde bir çok tarihi hazinesi vardır. Buradaki birçok bina tipik Leh Mimarisi’ni yansıtmıyor. Bunun yerine şehrin tarihi göz önüne alındığında, mimarisinde Hansa Birliği’nin izlerini taşıdığını görüyoruz. (Örnek vermek gerekirse, Flaman ve ya Flemenk Mimarisi’nin izleri görülüyor) Moltawa Nehri boyunca uzanan Crane, şehrin denizcilik tarihini yansıtır. Orta çağ döneminden kalma Avrupa kıtasının en eski ve en iyi korunmuş rıhtımını. Orta Çağda gemiler doldur boşalt yapmak ve demirlemek için kullanırdı. Nehir boyunca birkaç yüz metre yürüyüp, sağa dönünce Yeşil Kapı’dan geçerek Long Market’e ulaşacaksınız (ve sonra Long Lane). Eğer sizde de bizim gibi mimariyle ilgileniyorsanız, işte burası tam olarak size göre bir yer. Şehrin ana meydanı çarşı meydanın sonunda bulunur. Elbette ki, burası Avrupa’daki en ilgi çekici tarihi kentlerden biri. Not: Gdansk, Polonya’da seyahat etmek için iyi bir başlangıç noktasıdır.
