Avustralya Güney Yarım Kürede bulunan bir ada ülkesidir. Okyanusta bulunan Avustralya; Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus arasında yer almaktadır. Güney Yarım kürenin en büyük ülkesi olan Avustralya tek bir adanın üzerinde yer almaktadır.
Ülkenin hiçbir ülke ile karadan sınırı yoktur. Bir ada ülkesi olan Avustralya’nın çevresinde 8 bin ada bulunmaktadır. Avustralya dünyanın en büyük 6. ülkesi olma özelliğine sahiptir. Avustralya’nın resmi dili İngilizcedir. Para birimi ise Avustralya dolarıdır. Kişi başı gelire göre Avustralya ülkesi dünyanın en zengin 5. ülkesi ve yaşam kalitesi olarak ise 2. ülkesi olma özelliğine sahiptir.
Avustralya’nın başkenti Canberra’dır. Topraklarının üçte ikisi çöl olan Avustralya’nın büyük bir kısmında ılıman iklim hâkimken kıtanın geri kalan kısmında ise tropikal bir iklim hâkimdir. Ülkenin en çok ziyaret edilen şehirleri Melbourne, Canberra, Sydney ve Brisbane’dir. Avustralya vize isteyen ülkeler arasındadır. Türkiye’den Avustralya ülkesine uçuşlar bulunmaktadır.
Bakıldığında dünyalar kadar uzak gibi görünen Avustralya, müzkseverler, moda tutkunları, gurmeler, maceraperestler ve doğa kaşifleri için çok doğru bir hedeftir. Avustralya’nın multikültürel yapısı; yemek ve kültürel anlamda bu bölgeyi canlandırmıştır. Maden kaynaklarıyla da ekonomisi iyice hareketlenmiştir. Çok büyük bir alana yayıldığından aynı zamanda, yüksek sıcaklık, kar, plajlar, çöller, tropik yağmur ormanları ve kayalıklara sahiptir.
Canberra
Mükemmel planlanmış şehir Canberra (veya gerçekte Avustralya başkent bölgesi), Avustralya bağımsızlığını kazandıktan sonra kurulmuş. Burada mükemmel planlanmış bir şehir, politikacılar, birçok müze ve anıt göreceksiniz.
Şehrin içindeki Avustralya Savaş Anıtı ve Avustralya Ulusal Galerisi en önemli turistik yerleri. Şehrin dışında ise birçok güzel bitki örtüsü ve hayvan topluluğu, milli parklar, yürüyüş ve bisiklet yolları göreceksiniz. Tidbinbilla Koruma Alanı’na giderseniz de kanguruları doğal yaşam alanlarında görebilirsiniz.
Wollongong
17 Sahilin şehri Wollongong (ipucu: Wool-on-gong olarak telaffuz edilir). Avustralya’nın dertsiz tasasız mizacını bir şekilde size hissettiren bir isim. Şehir, Sidney’in güneyinden yaklaşık 1.5 saatlik araba mesafesinde bulunuyor, Illawarra Sıradağları’nın sarp kayalıkları ve okyanusun arasına sıkışmış olması nedeniyle uzunlamasına bir şehir.
Uzunlamasına bir şehir olmasının avantajı ise, çok fazla sahile sahip olması. Şehir 17 tane, her biri kuzeyindeki komşusu kadar mükemmel ve büyük olan, fakat bir o kadar da az kalabalık olan sahile sahip. Bellambi ve Austinmer Sahili’ne gitmenizi öneririz.
Şehrin dağlık arka cephesi çok güzel bir şehir manzarası sunuyor. Özellikle Baldhill, Keira Dağı veKembl Dağı. Aynı zamanda şehrin içinde birçok restoran, bar, bir adet müze (Wollongong Bilim Merkezi) ve başka bir turistik yer olan Nan Tien Tapınağı’nı görebilirsiniz.
Sidney
Liman Şehri
Avustralya’nın en büyük ve eski şehri olan Sidney, 4,6 milyonu aşkın bir nüfusa ve çok kozmopolit bir atmosfere sahip. Limanı, silüeti ve plajlarıyla ünlü bu kentin haklı olarak gururlanacağı pek çok özelliği var. Ne de olsa dünya üzerinde kentsel hayat ile plaj hayatının böylesine bir uyumla sürdüğü çok az şehir bulunuyor.
Şehirde yapılan turistik gezilerin çoğu limanı keşfederek başlar. Burada küresel simgeler haline gelen Sidney Liman Köprüsü ve Opera Binası ile birlikte arka planda şehrin iş merkezinin silüetini Sidney Limanı’nın manzarası olarak görebilirsiniz. Bu alanın çevresinde; köprüde yürümeyi, Botanik Bahçeleri’ni keşfetmeyi veya Kirribilli’de su üzerinde Sidney siluetinin bir resmini çekmeyi tercih edebilirsiniz.
Şehirde görülmesi gereken bazı ilginç tarihi ve kültürel şeyler var ama Sidney’deyken kesinlikle yapılması gereken şeylerin başında plajları keşfetmek yer alıyor. Şehirde 100’ün üzerinde plaj var ve bunların bir kısmı dünyanın en iyi plajları (tartışmasız!). Kusursuz birer tabloyu andıran bu plajların çoğu sörf yapmak için harika yerler. Plajların en iyileri ise (tartışmaya açık…) Bondi, Manly, Bronte, Coogee ve Palm Beach, ama biraz daha araştırırsanız yüzmek için büyük kalabalıklardan uzakta manzaralı noktalar bulabilirsiniz.
Islanmayı gerektirmeyen türden aktiviteleri tercih edenler ise Sidney’in sınırlarının hemen yakınında yer alan ve harika yürüyüş alanları olan birbirinden güzel doğal parklara gidebilir. Örneğin kolay ulaşılabilecek mesafede Blue Mountains ve Kosciuszko National Park yer alıyor.
Darwin
Darwin, Bali’ye (1760km) Sydney’den (3152km) mesafe olarak daha uzak gibi görünse de, daha yakın bir şehir. Biraz değişik bir iklime sahip; her zaman sıcak olan, aralık ve mart ayları arasında muson yağmurlarının görüldüğü, mayıs ve ekim ayları arasında ise belirgin bir şekilde kurak mevsime sahip olan Tropik Savan İklimi.
Darwin, yaklaşık 130.000’lik nüfusuyla Avustralya’nın Kuzey Toprakları Federal bölgesinin başkenti. Fakat 50 farklı ülkeden gelmiş halkıyla burası, bir dünya şehri gibi hissettirir. Bunu hissetmenin en güzel yolu ise, çoğu Asya ürünleri ağırlıklı yerel marketlere gitmek (sadece kurak mevsimde açık). Mindil Beach Sunset Markets en ünlü olanları. Burada her perşembe 20’yi aşkın farklı dünya mutfağından yiyecekler satan seyyar satıcılar bulunuyor. Diğer pazarlarda ise, Aborjinlere özgü veya ithal edilmiş sanat ürünleri ve el yapımı eşyalar satılıyor. Nightcliff ve Palmerston pazarları bunlardan iki tanesi ve her pazarın kendine özgü bir karakteri var.
Darwin’i bir çekim merkezi yapan en önemli sebep: konumu. kuzey topraklarına giriş için mükemmel bir başlangıç noktası. Milli park olan Kakadu, şehrin 171 km güneydoğusunda bulunuyor. Muhteşem bir doğa ve vahşi yaşam alanına (sulak alanlar, kayalar, ormanlık alan ve evet timsahlar), Aborjin kaya sanatı gibi kültürel ögelere sahip olan park, kesinlikle görülmeye değer. Keşfetmek isterseniz Katherine ve Litchfield Milli Parkı da görülebilecek yerler arasında.
Alice Springs
Yüzlerce kilometrelik kırmızı kumlu çöl arazisinden sonra, Alice Springs’i göreceksiniz. Burası Adelaide veya Darwin’e (ulaşabileceğiniz en büyük şehirler) 1500 km’den fazla uzaklıkta yer alıyor. Perth’e uzaklığı 2500, Brisbane’ye 3000 km. Alice Springs, Avustralya’nın orta bölgesinde yer alır ve bu nedenle çok da yolunuzun üzerinde olan bir şehir değil. Arrernte Aborjinleri, 50,000 yılı aşkın bir süredir burada yaşıyorlar, ama Alice Springs’in tarihi 1862’de Overland Telegraf Hattı’nın (Adelaide’den Darwin ve Britanya’ya uzanan bağlantı ağı) bir istasyonu buraya kurulduğunda başlıyor.
Alüvyal altının bulunması ve 2.Dünya Savaşı döneminde şehrin geçici üs olarak kullanılması, buraya daha fazla insanın gelmesine neden oldu. Bugünlerde birçok turist buraya, Uluru-Kata Tjuta Ulusal Parkı (kumtaşı monolitleri bulunur) gibi ünlü yerler için geliyor. Şehrin yakınlarında vahşi yaşam manzaraları görebileceğiniz Alice Springs Çöl Parkı’na, farklı türdeki kayalar ve kumtaşları için Gökkuşağı Vadisi’ne gidebilirsiniz.
Burası yerli sanat eserlerinin sergilendiği galerilere sahip olduğundan, Aborjin Kültürü’nü öğrenmek için de uygun bir yer. Mbantua Galerisi’nde Aborjin Kültürü’yle alakalı eserlerin bulunduğu bir sergiye gidebilirsiniz. Müzeler bakımından Merkez Avustralya Müzesi de görülmeye değer. Eğer bunların hiçbiri ilgi çekici gelmediyse sıcak hava balonuna binebilir, şehrin çevresini dolaşan yollarda yürüyüş yapabilir, deveye binebilir veya kanguru koruma alanına gidip kanguruları görebilirsiniz.
Yorucu bir günün ardından eve geldiğinizde birçok iyi bar ve restoranın (Tayland mutfağından İtalyan veya Meksika Mutfağı’na kadar bir sürü seçeneğiniz var) bulunması nedeniyle burada olduğunuza mutlu olacaksınız.
Ayers Rock
Kutsal kaya Ayers Rock veya Uluru, büyük bir kumtaşı kayası ve Avustralya’nın Kuzey Toprakları’ndaki Uluru-Kata Tjuta Ulusal Parkı’nda görülmesi gereken en büyük doğal oluşumdur.
Bölgede yaşayan Aborjinler (Anangu) tarafından kutsal kabul edilir. Bu nedenle kayaya tırmanmak illegal olmasa bile pek önerilmez. Kültürel nedenlerle beraber kendi güvenliğinizi de tehlikeye atmamak için kayaya sadece aşağıdan bakmak en iyisi olacaktır.
Watarrka Ulusal Parkı
Şehirden çok uzakta Avustralya’nın şehirden uzak topraklarında, Alice Springs’ten (kendisi bile çok ıssız bir yerdedir) en az 5 saatlik bir araba yolculuğundan sonra Watarrka Ulusal Parkı’nı göreceksiniz. Buraya gelmek her ne kadar zaman ve efora mal olsa da, Watarrka Ulusal Parkı kesinlikle ziyaret etmeye değer.
Watarrka’daki en dikkat çekici doğal oluşum (engebeli George Gill Sıradağları’nın da bir bölümünü kapsayan) kırmızı kumlu görüntüsü ve yüksekliği 100 metreye ulaşan büyük duvarlara sahip geçidiyle Kings Kanyonu’dur. Bu etkileyici kanyon, bazılarına göre Avustralya tatil programınıza kesinlikle kaçırılmamanız gereken bir nokta.
King Kanyonu’nu keşfetmenin en güzel yolu etrafındaki çöl arazide yürümek. Birçok farklı yürüyüş rotası bulunuyor, fakat en çok tercih edileni Rim Walk (kanyonun etrafında dolanan 7 km’lik yol). Parkın içinde konaklama tesisi yok, fakat yakındaki King Kanyon Resort iyi hizmet veriyor.
Cairns
Cairns, Avustralya’nın Queensland eyaletinde yaklaşık 150.000 nüfuslu bir şehir. Tropikal iklime sahip olan bu şehir genellikle Büyük Set Resifi’ne giriş noktası olarak kabul edilir. Daintree ve Kuranda Yağmur Ormanları da şehrin çevresinde yer alır. Yıl boyunca 26°C – 31°C arasında seyreden hava sıcaklığıyla, şehrin neden turistik bir merkez olduğunu anlamak zor değil (sadece muson yağmurlarının görüldüğü sezonda burada olmadığınızdan emin olun, bu dönem genellikle aralık ve mart ayları arasında olsa da bazıları Kasım – Nisan/Mayıs aylarını muson dönemi olarak sayıyor).
Görülmesi gereken yerlerden bir tanesi büyük, yapay bir lagün ve iskelenin yanındaki sahilden oluşan Cairns Esplanade Lagünü. Şehirde uygun bir sahil bulunmadığından yaz aylarında insanlar yüzmek ve serinlemek için buraya geliyor. Güzel sahiller bulmak istiyorsanız, kuzeye doğru ilerleyip havaalanını geçtikten sonra Machans Beach ve Holloways Beach’i bulabilirsiniz.
Brisbane
Tasasız Brisbane, Avustralya’daki Queensland eyaletinin başkenti. 2 milyonun üzerindeki nüfusu ile Avustralya’nın en büyük 3. şehri. Aynı zamanda ülkenin en hızlı büyüyen şehri özelliğini taşıyan bu yerin, yakın zamanda da dünyanın en hızlı gelişen şehirlerinden biri olması beklenmekte.
Brisbane şehri genel anlamda sakin ortamı ve cana yakın insanlarıyla tanınıyor. Buranın sıcak iklimi oldukça düzenli (yerel halkın söylediğine göre, özellikle güneydeki iki benzer şehre bakıldığında). Haziran ayında 22°C derece ve ocak ayında 30°C derece dolaylarında gezinmekte. Tüm bunlar, Avustralya’daki bu yerin, neden bu kadar turizme açık ve yaşanabilir bir nokta olduğunu, turistik verilerin neden yükselişte olduğunu açıklıyor.
Gidilecek yerler listesinin en başında, nehir kenarındaki gezinti yerleri, kültürel etkinlikleri,(Quunsland Müzesi gibi) mükemmel restaurantları, kafeleri ve yapay plajlarıyla, South Bank park alanı geliyor. Haftasonları, yöre halkı buraya gelerek barbekü yaparlar.
Brisbane’in atmosferini bulabileceğiniz bir diğer yer ise, Fortitude Vadisi. Burada değişik dükkanlar bulabilirsiniz. Şehir, Çin Mahallesi’nin yanı sıra, gece hayatı sunuyor. Akşam olduğunda sahneyi, dünyaca ünlü DJ’ler ve canlı müzik alıyor. Şehrin hemen yanında uzanan Coot-tha Dağı ise, dağ bisikletçiliği ve sahip olduğu patika yollarla yürüyüş yapmaya açık bir noktadır.
Gold Coast
Sörfçüler cenneti, ismin önemi var mı? Avustralya’nın en büyük 6. şehri olan Gold Coast, Queensland’deki Brisbane şehrinin hemen güneyinde ve ülkenin en gözde turistik merkezlerinden.
Gold Coast’ın şüphesiz en büyük çekim gücü, burasının ‘Sörfçüler Cenneti’ olması. Kilometrelerce uzanan plajları, yüksek binaları, barları ve gece eğlence merkezleri.. Ayrıca şehirde büyük eğlence parkları ve su parkları da mevcut. Kulağa çok gelişmiş bir yer gibi geliyor değil mi? Gerçekten öyle.
Şehir içlerinden biraz daha dışarı çıkmayı deneyin. Dağlık Lamington ve Springbrook milli parkları, yağmur ormanları, en ünlüsü kaya şekilleri ve şelaleler.. Bunların hepsini, burada görme imkanına sahipsiniz.
Fraser Adası
Dünyanın en büyük kum adası Avustralya’daki Queensland eyaletinde yer alan Fraser Adası, Brisbane’nin 300 km kuzeyinde yer alıyor ve dünyadaki en büyük kum adası olan bu yer, 123 km uzunluğunda.
Günlük feribot seferleri ile buraya ulaşan turistler, şehrin içinden buralara yol olmadığı için plajların etrafından dolaşarak gelmek durumunda. İç kısımlar, tropik yağmur ormanları, kum tepeleri, göller ve sulak alanlarla kaplı. Bütün bu alanlarda çeşitli vahşi hayvanlar ve kuşlar dolaşıyor.
Okyanusun içinde ise, kambur balinalar, köpek balıkları ve yunuslar bulunuyor. Fraser Adası’nın manzaralarından birkaçını sayacak olursak, MacKenzie Gölü ve yeşil renkli Wabby Gölü, Champagne Havuzu ve Indian Head’deki manzaralar mükemmeldir.
Fraser Adası, boş zamanlarınızı değerlendirmek ve rahatlamak için oldukça iyi bir adres.
Daintree Yağmur Ormanları
Avustralya’nın tarihi yağmur ormanları Queensland’ın kuzey bölgesinde, Cairn ve Douglas limanın kuzeyinden birkaç saatlik araba yolculuğu sonrası Daintree Yağmur Ormanları’na ulaşabilirsiniz.
Burası Avustralya’daki milli parklar arasında en büyük olanıdır, sahil boyunca 1.200 kilometrekarelik bir alan kaplar. Park, biyolojik çeşitliliği ile ünlü: Avustralya’daki yarasa ve kelebek türlerinin %90’ı (neden burada toplandıklarını anlamış değiliz), kuş türlerinin %7’si ve 10.000’den fazla böcek türü burada bulunur.
Yağmur ormanı ekosisteminin en az 100 milyon yaşında olduğu tahmin edilir ve hayvan türlerin çok azı buranın yerli türüdür (Cassowary kuşu gibi). Bu demek değil ki Daintree’ye sadece bir biyologsanız gelmelisiniz. Günün sonunda dağ, nehir, sahil, tropik bataklıklar, mükemmel kıyı manzarası ve tabii ki ormanlık alanlarıyla buradan herkes zevk alabilir.
Parkı keşfetmek için birçok yöntem var; yürüyüş yollarını tek başınıza geçebilirsiniz, aynı zamanda kıyı kanosu, tropikal bataklıklara ve timsahlara odaklanan nehir turları gibi düzenlenmiş aktivitelere katılabilirsiniz veya araba ile parkı keşfedebilirsiniz.
Lord Howe Adası
İzin Verilen 400 Turistten Biri Olun!
Kendinizi zamanda geriye götürün ve açık denizlerde yapmış olduğu keşifler ile dünyanın en zengin ekosistemlerini ve en şaşırtıcı hayvanlarının yaşadığı bozulmamış ortamları bulan Charles Darwin’i düşünün. Evet, hayalinizde olan yerde, Lord Howe Adası’ndasınız. Olağanüstü bir şekilde korunmuş olan dünyanın en zengin ekosisteminin bulunduğu bu ada, doğa severler ya da sadece doğayla iç içe rahatlatıcı bir tatil isteyenler için en iyisi.
Avustralya ve Yeni Zelanda’nın arasındaki Tasman Denizi’nde, (yaklaşık olarak Sydney’in 700 km kuzeydoğusunda) ve öylesine kıymetli bir yer ki aynı anda sadece 400 tane turistin adım atmasına izin veriliyor. Fakat siz oraya gittiğinizde bu şekilde yapmazlarsa size bunu söylediğimiz ve cesaretlendirdiğimiz için biz kötü hissederiz. Lord Howe Adası’nın resmi sloganı “Sadece Cennet”‘ ve bu tanıma birebir uyuyor. Burada göreceğiniz şeyler tamamen eşsiz. Dünyanın bir başka yerinde -muhtemelen evrende- göremeyeceğiniz bazı hayvanları burada görmeniz de mümkün.
Kıyaslama yapmak için daha çok bilinen Galapaos Adaları’nı ele alabiliriz. Üstelik onlar ziyaret kurallarında bu kadar katı da değiller. Birçok yer gibi, yanardağın pasifleşip adaya şekil vermesi sonucu güzelleşmiştir. Bu nedenle adadaki yaşantı ve izole ekosistemi buna göre biçimlenmiş. Issız bir ada olan Lord Howe, 1788 yılında Norfolk Adası’ndan mal alan ve dönmekte olan bir gemi ile resmi olarak farkedilmiş. Bu aşamadan sonra Güneydoğu Avustralya Bölgesi olmuş ve 2011 yılında yapılan nüfus sayımı ile 41 kuşaktır burada yaşayan 360 kişi tespit edilmiştir. Burası, yıllık ortalama 22,1 sıcaklığıyla ve subtropikal iklimi ile bizim için oldukça hoş.
Twelve Apostles
Büyük Okyanus Yolunun Taş Yığınları
Twelve Apostles, Avustralya’nın Campbell Limanı yakınında bulunan ünlü Büyük Okyanus yolu üzerinde kalker taş yığınlarının bulunduğu bir yer. Burası her yıl çok sayıda turist çekiyor. Bu taş yığınları 20 milyon yıl öncesinde deniz tarafından oluşturulmuş ve aşındırılmıştır. Yükseklikleri 45 metreye kadar ulaşıyor. Buranın adı biraz aldatıcı çünkü sayıları hiçbir zaman 9’dan fazla olmamış. 2005 yılında bunlardan birisi çökmüş ve şuan 8 tane kalmış.
Perth
Kaygısız Perth
Perth, Sydney-Avustralya’dan daha çok Bali-Denpasar’a yakındır. Bu şehir, ülkenin diğer büyük şehirlerinden oldukça farklı. Avustralya geniş ve tasasız insanları ile ünlü olmasına karşın Perth şehri diğerlerinden bir adım önde. Hint Okyanusu kıyısında ve Swan Nehri üzerinde yer alan bu şehir, sessiz plajları ve harika havası ile inanılmaz huzurlu bir yer.
Perth’i özel kılan, 1,8 milyon nüfusuna rağmen güzel bir şehir kombinasyonu sağlayarak, şehrin tüm kolaylıklarını ve zevklerini sizlere sunması. Perth, kozmopolit bir şehir ve -canlı olmasa da- özellikle Güneydoğu Asya ülkelerinden oldukça göç alıyor. Bu göçler Avustralya’nın kültürel altyapısının oluşmasında rol oynuyor.
Esperance
Plajlar Esperance (Fransızca “umut”)
Batı Avustralya’nın Güney Okyanus Kıyısı’nda bulunan küçük bir kasabadır. Perth’ten 7 saat yani yaklaşık 720 km uzaklıkta bulunur. Toplam nüfusu mütevazi, 10,000 kişiden oluşuyor. Perth şehrinde yaşayanlar bile bu şehir için bu kadar yolu gözü alıyorlar. Eminiz ki siz de bu yerin ziyaret edilmeye değer olduğunu anlıyorsunuz.
Peki, Esperance’ın bu kadar rağbet gören bir yer olmasını sağlayan nedir? Biraz klişe olacak ama plajları. -Esperance, Bay Adaları’yla karşı karşıyadır- Burada kum öyle beyazdır ki, güneşli bir günde güneş gözlüğünüz olmadan etrafa bakmaktan çekineceksiniz. Burada gününüzü yüzme, dalma ve sörf yaparak geçirebilirsiniz. Twilight Beach ya da Lucky Bay iyi bilinen koylarından bazıları. Ancak bu göz alabildiğine hoş ve davetkar koylarda boş yer bulmak için biraz efor sarf etmeniz gerekiyor.
Şehrin biraz dışında bulunan Pembe Göl ve Esperance Müzesi görmeniz gereken yerlerden. Ayrıca Cape Le Grande Ulusal Parkı’nı da mutlaka ziyaret etmelisiniz. Şehrin etrafında bulunan 4 farklı park sayesinde ise gününüzü doldurabilirsiniz. Küçük bir kasaba hissiyatı uyandıran ve başta spesifik özelliği olmayan bu şehrimiz ihtiyacınız olan her şeye (dükkanlar, restoranlar) sahip.
Cape Leveque
Kırmızı Kumlu Kayalar
Darwin’in sadece 1,000 km güneybatısında, (Batı Avustralya) Broome’ye 3 saatlik bir uzaklıkta bulunur. Bu Dampier Peninsula ve Kral Sesi kuzey noktası, muhteşem el değmemiş güzellikleri ile kırmızı kumlu kayalara ve ünlü beyaz kumlu plajlara sahip. Okyanusunda bulunan kambur balinalar, genellikle beneklidirler. Günübirlik seyahati düşünmüyorsanız barınmak için tek seçeneğiniz Kooljaman Kampı. Burada kamp alanınızı, çadırınızı ya da odundan yapılmış evlerinizi yerlilerden kiralayabilirsiniz. Broome yolcuğunun en ilginç yanlarından birisi ise, yolun ilk kısmında yer alan yolun turuncu kumlu olması.
Wilsons Promontory
Beni Baloya Götür!?
“50,000 hektarlık vahşi kıyı kesimi” Wilson’s Promontory ya da buranın yerlileri tarafından ‘Balo’ ifadesinin kullanılması bizlere oldukça güzel geliyor. Bu milli park, Avustralya’nın en güney noktasında yer alıyor. Melbourne’a yaklaşık 160 km uzaklıkta bulunuyor. Eğer harika bir şehir arıyorsanız, bir haftasonu gezisi ayarlayarak bu güzel şehri de gezebilirsiniz. Sizin için güzel bir gezinti olacak.
Eğer yeterli zamanınız varsa, birkaç gününüzü hatta haftanızı burada geçirebilirsiniz. Zaten ‘Lilly Pilly Gully Circuit’ gibi komik isimleri varken, burada vakit geçirmek oldukça eğlenceli olacak. Sarp manzaradaki izleri takip edin, güzel bir manzara izleyin, plajlar ve koyların bozulmamış sularında şnorkelle yüzün. Bunlardan sonra, bot/jet ski turları ile Cleft Adası’nı da keşfetmeniz için sizi biz cesaretlendiriyoruz.
Not: Bu parkta ünlü bir süper-kötünün gizli bir sığınağı olduğu söylentiler arasında. Şaka bir yana burası gezmenize değecek bir ada. Tüm bu anları yakalamak için, fotoğraf makinenize bir adet yedek hafıza kartı alın.
Cape Range Ulusal Parkı
Kalker Uçurumlar, Kayalık ve Kumsallar
Cape Range, Batı Avustralya’da bir ulusal park. 50 km uzunluğunda, güney Exmouth’un kuzeybatı Cape kıyısında yer alır. Cape Range Ulusal Parkı manzarası kalker uçurumlarına, mağaralara ve Charlie Knife Kanyon gibi büyük kanyonlara sahip. Bu manzara fantastik ve yoğun sahil boyunca devam eder ve beyaz kumsallar, turkuaz renkli sular eşliğinde tamamlanır.
Turkuaz Koyu’ndaki plaj ve snorkelle yüzmek muhtemelen bu çevrede yapılacak en güzel şey. Yakınında ise Ningaloo Reef bulunur. Yabani hayat ile iç içe olan bu alanda devekuşu, kırmızı kanguru, kertenkeleler, taş kanguru ve çok sayıda kuş türü bulunuyor. Pek çok kamp alanı sahil kenarında, sürüş parkurları ise iç kesimlerde mevcut. Burada elektrik ve suyunuz olmayacağını da belirtmek isteriz. Bunu göz önünde bulundurun. Bunlar için park girişinde sıraya girmeniz bile gerekebilir.
Melbourne
Avustralya’nın En Kültürlü Şehri
Melbourne, Avustralya’nın ikinci büyük şehri ve Güney Victoria eyaletinin başkenti. Dünyanın en “Yaşanabilir” şehirleri listesinde üst sıralarda yer alıyor. Şehir mimarisi, sahip olduğu müzeleri ve parkları ile ziyaretçileri günlerce meşgul edebilecek hoş bir şehir. Tarihi ve mimarisi ilk olarak 1800’lü yılların başlarında Avrupalılar tarafından düzenlenmiş. 19. yüzyılda ise beklenmedik bir zenginlik ve emlak patlaması yaşamış. Bu geliştirmeler ise şehir üzerinde kalıcı bir etki bırakmış.
Takip eden yüzyıl içerisinde, bu eski binalarının yerine daha yüksek binalar yapılması için çalışmalara başlanmış. Neyse ki bazı tarihi yapılar bozulmamış ve hala birkaçı şehrin içerisinde dağınık da olsa yerlerini korumaya devam etmişler. Bu yapılar içerisinde mutlaka görmeniz gerekenler: Flinders Street Tren İstasyonu ve Eski Melbourne Hapishanesi. CBD gibi bazı modern yapılarını da keşfetmelisiniz. (ve tırmanmalısınız!) Göçmenlik Müzesi ve Polis Müzesi gibi müzeler şehrin görülmesi gereken yerleri arasında. Ayrıca birkaç gününüzü Carlton Bahçesi içerisinde bulunan Melbourne Müzesi’ni gezerek harcayabilirsiniz. Bilim ve Yaşam Galerisi’nde etkileyici dinozor iskeletleri de bulunmakta.
Melbourne’a gelip şehrin size sunduğu hoş parkları gezmeden gitmek düşünülemez. Kraliyet Botanik Bahçeleri ve Flagstaff Bahçeleri şiddetle tavsiye edilir. Bu şehirde yapacak olduğunuz bir gezi ne kadar ilginç ve etkileyici olur, düşünebiliyor musunuz? Fakat buradan ayrılmadan önce buradaki güzel plajlardan, gece hayatından ve restoranlardan bahsetmeliyiz (Göçebe bir şehir olduğundan mutfağı çok çeşitli). Bütün bunların çok güzel şekilde harmanlandığı denize nazır mahalle St. Kilda’yı tavsiye ederiz.