İç Anadolu Bölgesi’nde Niğde’nin kuzeybatısında, Konya’nın doğusunda ve Ankara’nın güneydoğusunda yer alan Aksaray, 7.626 kilometrekare yüz ölçümüne sahiptir.Şehrin adı, Hitit tabletlerinde Kurşura, İlk Çağ’da ise Garsaura olarak geçmektedir. (Caesar- Kayseri, Heraklius-Ereğli gibi).Türkler’in Anadolu’ya gelişiyle birlikte, adı Türk diline uyarlanarak Aksaray şeklinde anılmaya başlamıştır. Bazı Osmanlı arşivlerinde Aksara olarak da geçmektedir. Yaklaşık bin yıldır tarihi adını muhafaza eden ender şehirlerdendir. Halk arasında ve Evliya Çelebi’nin “Seyahatnamesi”nde adını II. Kılıçarslan’ın yaptırdığı beyaz saraydan aldığı şeklinde bir bilgi dolaşsa da, bunun resmi ve tarihi bir dayanağı yoktur.
Aksaray, Kuzey ve Güney Anadolu dağlarının birbirinden uzaklaştığı İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak kesiminde yer alır. Kapadokya’nın giriş kapısı konumundadır. Doğusunda Nevşehir , güneydoğusunda Niğde, batısında Konya, kuzeyinde Ankara ve kuzeydoğusunda Kırşehir ile çevrilidir. Şehrin kuzeybatısında Tuz Gölü bulunmaktadır. Ankara’ya 225 km, Konya’ya 148 km, Adana’ya 265 km ve Mersin Limanı’na 258 km uzaklıktadır.
Aksaray ili orta iklim kuşağındadır ve soğuk kara iklimi özellikleri gösterir. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuktur. Yağışlar genellikle ilkbahar ve kış aylarında görülmektedir. Ortalama yağış miktarı (son 40 yıl) 340 mm’dir (kg/m²). Yaz-kış ve gece-gündüz sıcaklık farkları çok fazladır. Yıllık ortalama sıcaklık 15 derecedir. Şehirde yaz aylarında nem düşüktür. Buna karşılık sıcaklık ve rüzgar şiddetinin fazla olmaması nedeniyle, buharlaşma fazladır. Kar erimeleri ilkbahar aylarında taşkınlar ve toprak kaymalarına neden olmaktadır.
Aksaray’da Gezilecek Yerler
Tarihi boyunca Orta Anadolu Bölgesinde, tarihi İpek Yolu’nun en önemli merkezlerinden biri olan Aksaray, bugün de Anadolu’nun tam kalbinde , doğu-batı ve kuzey-güney yönleri arasında uzanan ana bağlantı yollarının kavşağında yer almaktadır. Başta Ihlara Vadisi olmak üzere, kiliseleri, yer altı şehirleri, camileri ve antik kentleriyle , gezilecek çok sayıda alternatif sunmaktadır.
Görülmesi gereken diğer yerler: Aksaray Yeraltı şehirleri, Sultan Hanı, Ulu Cami (Karamanoğlu Cami-Merkez), Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba), Kaya Cami, Selime Sultan Türbesi, Kilise Camii (Aziz Gregorius Kilisesi), Aziz Anargiros Kilisesi, Sivişli Kilise, Selime Katedrali, Kale Manastırı Kilisesi, Yüksek Kilise, Kızıl Kilise, Pürenli Seki Kilisesi, Kokar Kilise, Eğritas Kilisesi, Yılanlı Kilise, Saint Georges Kilisesi, Ziga Kaplıcaları, Aşıklı Höyük ve kış sporları turizm merkezi ilan edilen Hasan Dağı, Aksaray’da görülmesi gereken diğer güzelliklerdir.
Ihlara Vadisi
Aksaray, Ihlara Kasabası’nda ve Hasan Dağı’nın kuzeydoğusunda yer almaktadır. Eski adı “Peristremma” olan 14 km uzunluğundaki Ihlara Vadisi’ni baştanbaşa kat ederek, 100-200 m derinlikte bir kanyon oluşturan Melendiz Çayı, önce kuzeybatıya Selimiye Kasabası’na, daha sonra ise Yaprakhisar ve Belisırma köylerinin, Ziga kaplıcasının bulunduğu geniş vadiye ve Tuz Gölü’ne yönelir.
Ihlara Vadisi, bir yerleşim yeri olmaktan çok bir dini merkez olarak ön plana çıkmıştır. Vadide tasvirleri ve mimarisiyle dönemin din anlayışını canlandıran, çok sayıda kilise mevcuttur.Freskli ya da fresksiz, tek ve çift nefli, kapalı-açık, Yunan haçı şeklinde inşa edilmiş ve şapel biçiminde kayaya oyulmuş birçok kilise, vadinin dik yamaçlarında sağlı sollu sıralanmışlardır. Vadideki kiliselerde “Hz. İsa’nın Doğumu”, “Müjde”, “Ziyaret”, “Mısır’a Kaçış”, “Son Yemek” gibi konuların işlendiği freskler bulunmaktadır. Vadinin, doğal yapısı
inziva ve ibadet yeri olarak çok uygundur. Ayrıca savaş döneminde gizlenme, korunma bölgesi olmuştur. 9. Yüzyıldan itibaren keşişler ve rahipler tarafından iki amaçlı da kullanılmıştır. Bugün gezilip görülecek durumda 14 kilise bulunmaktadır. Bunlardan 10 tanesi, canlılığı ve renk uyumuyla turistler tarafından büyük ilgi görmektedir.
Eğri Minare
Aksaray’ın merkezindeki Eğri Minare’nin 1221-1236 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir . Silindir gövdeli bir yapıdır. Adını eğri duran minaresinden alan yapı, kırmızı tuğladan inşa edildiği için “Kızıl Minare” olarak da adlandırılmaktadır. Gövde ince bir silmeyle iki bölüme ayrılmış, altı zikzak, üstü yeşil mavi çinilerle bezenmiştir. 13. yüzyılda Alaaddin Keykubat’ın babası Sultan 1. Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır. Minarenin yanındaki cami sonradan yapılmıştır.
Acemhöyük
Yeşilova köyünde bulunan bölge, il merkezine 18 km uzaklıktadır. İlk yerleşim erken Tunç Çağı’nda görülmektedir. Acemhöyük’te yapılan arkeolojik kazılarda; damgalar, boncuklar, altın süs eşyaları, çanaklar, çömlekler, fildişi yapıtlar, heykelcikler ve evler bulunmuştur.
Sümbüllü Kilise
Sümbüllü Kilise’nin aslında bir manastıra ait olduğu düşünülmektedir. Hakkında fazla bilgi bulunmamakla birlikte 11-12. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Kilisenin en önemli detayları freskolarıdır. İncil’deki sahneler, Mikail ve Cebrail arasında Meryem, Meryem’in ölümü ve Aziz tasvirleri, bugüne kadar sağlam bir şekilde kadar gelebilmiştir.
Güzelyurt Evleri
Güzelyurt evlerinde ilk olarak Rumlar yaşamıştır. Kurtuluş Savaşı sonrası mübadelede Rumlar Yunanistan’a göç edince, Yunanistan’daki Türkler de Güzelyurt’a gelip bu evlere yerleşmişlerdir.Mimari özellikleri ve sağlamlıklarıyla hala görülmeye değer nitelikte evler, Aksaray şehir merkezine 28 kilometre uzaklıktadır. Bölgedeki her evin yapım tarihi kapılarında yazmaktadır.
Aksaray Zinciriye Medresesi
15. yüzyılda Karamanoğulları İbrahim Bey tarafından inşa edilen medrese, görkemli bir mimariye sahiptir. Tek katlı, dört eyvanlı planı, revaklı avlusu, Çin mozaik bezemeli ana eyvanıyla, açık avlulu medreselere örnektir. Ana eyvanın yanlarında kubbeli odalar vardır. Kesme taş ve tuğla kullanılarak inşa edilen medrese, dönem dönem restorasyon geçirmiş ve
sağlamlığı günümüze kadar korunmuştur. Zinciriye Medresesi’nin eyvanlarının üzerinde, Selçuklu üslubu bitkisel motifler görülmektedir. Aksaray Zinciriye Medresesi, 20. Yüzyılın başlarına kadar medrese işlevini sürdürmüştür.
Aksaray Müzesi
Karamanoğulları döneminde yapılmış olan Zinciriye Medresesi’nin içinde bulunan Aksaray Müzesi, 1985 yılında Müze Müdürlüğüne bağlanmıştır. O dönemlerden bugüne kadar müze görevini devam ettiren Aksaray Müzesi’nde, Neolitik Çağ, Kalkolitik Çağ, Frig Çağı, Klasik, Roma, Helenistik ve Bizans çağlarına ait eserler yer almaktadır.
Nora Antik Kenti
Aksaray’a 30 km uzaklıktaki Nora Antik Kenti, Hasan Dağı’nın eteklerindedir. Önemli bir askeri merkez olarak kullanılan kent, Roma ve Bizans dönemlerinde önemini korumuştur. İçinde çok sayıda kilise kalıntısı bulunmaktadır ve bunların çoğu Bizans dönemine aittir. Çeşitli freskler, kiliseler, akropol ve küçük kale günümüze kadar ulaşmıştır, ancak ne yazık ki bazilika bulunmamaktadır.
Aksaray Mutfağı
Aksaray’da hububat üretimiyaygın olduğu için, buğday ve buğday ürünlerinden yapılan yiyecekler ön plandadır. Ayrıca hayvancılığın gelişmiş olması nedeniyle, et ve süt ürünleri yaygındır. Tarım bakımından da gelişmiş bir şehir olan Aksaray’da, bağ ve bahçelerden elde edilen sebze ve meyvelerle de mutfak için oldukça zengin malzemeler elde edilmektedir.Yufka, sepe, sıkma, çörek, mayalı, erişte, kuskus pilavı, dolma mantı, katıklı aş, çiğleme, soğanlama, sac böreği, bamya çorbası ve arabaşı, Aksaray mutfağının en popüler örnekleridir. Tatlı çeşitleri ise, pelte, katmer, sarığı burma, kalbura bastı ve kaygana şeklinde sıralanır.
Aksaray’da Alışveriş
Türk halı dokumacılığının halen Anadolu’da sürdürüldüğü yerlerden biri de Aksaray Taşpınar’dır. Taşpınar halılarının en önemli özelliklerden biri atkı, çözgü ve düğüm iplerinin tamamen yün olmasıdır.“Yoz” denilen Karaman cinsi kısır koyundan elde edilen yünün özel bir yeri vardır. İplerin renklendirilmesinde ise genelde doğal boya kullanılmaktadır.
Taşpınar halıları taban, kelle, çift somya, minder, namazlık, yastık, heybe ve eğerlik örtüsü adı verilen çeşitlerde dokunmaktadır.Bu nedenle Aksaray’da ilk alınacak şey Taşpınar halısıdır. Yörede diğer el işi örneklerinden, yöresel giysi ve aksesuarlardan, “Ihlara Vadisi” biblolarından ve küçük objelerden de satın alabilirsiniz.