En çok Denizli’nin sembolü olan meşhur horozuyla ve lezzetiyle dillere destan olan leblebisiyle bilinen bu ilimizi ziyaret etmek size her mevsimde farklı bir deneyim yaşatabilir.
Denizli kenti, milattan önce 200- 300 yıllarında şu anki Denizli kent merkezinin 6 km. uzağında kurulmuştur. Şehir, ismini kurucusu olan Suriye Krali 2. Antiokhos’un karısı Laodike’den almıştır. Fakat Laodikya kenti, milattan sonra 7 yılında büyük bir depremle yıkılmıştır ve şehir şu an “Kaleiçi” olarak bilinen bölgeye taşınmıştır. Ladikya, neredeyse diğer tüm Anadolu şehirleri gibi yüzyıllar boyunca Bizanslılar ile Selçuklular arasındaki savaşlarda el değiştirip durmuştur. Bir rivayete göre 1200’lü yılların başlarında Laodikya, Selçuklu ve Bizans devletlerinin arasında bir tampon bölge olarak kalmış ve böylece Denizli, günümüzdeki yerinde kurulmaya başlamıştır.
1200’lü yıllardan itibaren Türk beylikleri, Denizli yöresinde hakimiyet kurmaya başlamışlardır ve bugünkü Denizli’nin ilçeleri farklı beylikler tarafında fethedilerek Türkleştirilmiştir. 1300’lü yılların başında şu anki adı “Buldan” olan ve tekstilimizde önemli bir yeri bulunan Tripolis ele geçirilmiş ve böylece bölgenin tamamen Türkleşmesi sağlanmıştır. 1391 yılında ise Yıldırım Bayezıt, Denizli’yi Osmanlı topraklarına katmıştır. Bu tarihten sonra kısa bir süreliğine tekrar kaybedilen Denizli, nihayet 1429’da tekrar Osmanlılara bağlanmıştır.
Denizli’de Gezilecek Yerler
Antik Çağ’dan Milli Mücadele Dönemi’ne tarihin hep içinde olmuş Denizli’de gezilecek yerler arasında onlarca tarihi mekan ve doğa güzelliği vardır. Her yıl binlerce turisti ağırlayan bu şehirde antik kentler, mağaralar, kaplıcalar, travertenler ve birçok gezi noktası ziyaretçilerini bekliyor. Onlarca milletin ortak mirası olan bu tarihi ve turistik yerler ülke turizmi açısından da oldukça önemli konumdadır.
Pamukkale Travertenleri
Denizli seyahatiniz sırasında kesinlikle görmeniz gereken yerler arasında ilk sırayı Pamukkale Travertenleri alır. Bu doğa mucizesi, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiştir ve arkeolojik bir SİT alanıdır. Pamukkale Travertenleri’nin insanı büyüleyen bembeyaz görüntüsünün sebebi ise suların içindeki kireçlerin birikmesidir. Travertenlerin beyaz rengi o kadar yoğundur ki Pamukkale’nin 50 km. uzağından fark edilebilir. Ülkemiz sınırları içinde yer alan ve her sene dünyanın dört bir yanından 2 milyondan fazla turisti Denizli’ye çeken bu harikayı görmeden gezinizi sonlandırmayın.
Pamukkale Antik Havuzu
Antik havuz, büyük bir deprem sonucunda oluşmuştur ve önemli bir şifa merkezi olarak kabul edilmiştir. Bu havuzun suyunun şifası o kadar ünlüymüş ki Roma İmparatorluğu zamanında havuzun dört bir yanına şifa dağıtması için birçok hamam kurulmuş.
Antik Kentler
Denizli’nin antik tarihine şahitlik etmek için şehrin etrafına yayılmış olan antik kentleri ziyaret edebilirsiniz. Bunların arasında en ünlü olanları Laodikeia ve Hierapolis kentleridir. Laodikeia, M.Ö. 200’lü yıllarda kurulmuştur ve zamanının en önemli eserlerini barındıran bir Anadolu antik kentidir.
Frig Kenti
Hierapolis yani Frig Kenti ise Pergamon Krallığı sırasında kurulmuş bir Frigya Krallığı merkezidir. İsmini Amazonlar Kraliçesi Hiera’dan alan kent, Bizanslılar için önemli bir merkez olmuştur ve tiyatrosu, hamamı ve giriş kapısında bulunan Medusa heykeli ile turistlerin ilgisini çekmektedir. Arzu ederseniz Pamukkale Hierapolis Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ederek bölgeden çıkan kalıntıları müze düzeninde de inceleyebilir; Denizli’nin tarihi hakkında bilgi alabilirsiniz.
Akhan Kervansarayı
Denizli’de görmeniz tavsiye edilen yerlerden biri de Akhan Kervansarayı’dır. Anadolu Selçuklularının 1100 metrekareye yayılmış Batı’daki son kervansarayını Akkale’de ziyaret edebilirsiniz.
Denizli, konumu gereği hem Ege hem de Akdeniz bölgelerinin doğal güzelliklerini paylaşır. Şehir, Babadağ’ın kuzey yamaçlarının eteklerine kurulmuştur ve Büyük Menderes’in kollarından biri olan Aksu Çayı ile beslenmektedir. Bu sebeple Denizli’nin bitki örtüsü yoğundur ve şehir yüz ölçümünün %59’u ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlar, genelde karaçam, kızılçam, sedir, ardıç, meşe,kestane, çınar, dişbudak, kızılağaç gibi ağaç türlerinden oluşmuştur. Yemyeşil Denizli ormanlarında doğayla buluşabilir; gündelik hayatın stresinden uzaklaşabilirsiniz.
Çamlık Dağı
Denizli’nin doğal güzelliklerinin tadına varmak için şehirdeki park ve bahçeleri de ziyaret edebilirsiniz. Çamlık Dağı’nın eteklerine kurulmuş olan Çamlık Parkı’nda şehrin manzarasının tadını çıkarabileceğiniz bir seyir kalesi, çocuklarınızı sevindirecek minik bir hayvanat bahçesi ve sosyal tesisler bulunmaktadır.
İncilipınar Vali Recep Yazıcıoğlu Kültür Parkı
255 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulmuş olan park Denizli’nin yeşil ve mavi doğal güzelliklerinin yanında Türk büyüklerinin anıtlarını ve açık olimpik bir yüzme havuzunu da hizmetinize sunmaktadır.
Eskihisar Parkı
Bir doğa harikası olan park 50 bin metrekare üzerine kurulmuştur ve şelaleler, süs havuzları, yemyeşil ağaçların yanı başında doğanın tadını çıkarabilmeniz için piknik alanları; çocuklarınız için ise eğlence alanları sunar.
Güney Şelalesi
Denizli’nin doğasında dikkat çeken bir özellik de şehrin etrafına yayılmış olan şelalelerdir. Denizli’nin Güney ilçesinde bulunan Güney Şelalesi’nin suları, 20 metre yükseklikten akmaktadır. İl merkezine 70 km. uzaklıktaki bu şelalede suyun rahatlatıcı etkisi ile dinlenebilirsiniz.
Ağlayan Kaya Şelalesi
Sıklıkla ziyaret edilen bir başka şelale ise Çal ilçesi yolundan ulaşabileceğiniz Ağlayan Kaya Şelalesi’dir. Burada bulunan sosyal tesislerde dinlemeniz, yemek yemeniz mümkündür.
Doğal güzellikleri ile her göreni büyüleyen bu ilin kendine has “Denizli horozu” isimli bir horoz ırkı bulunmaktadır. Arkeolojik kazılarda dahi bu horoz ırkıyla ilgili motiflere rastlanmıştır. Hem görünüşü hem de sesleriyle diğer horozlardan ayrılan bu tür, tarih içinde şehrin sembolü hâline gelmiştir. Denizli Horozlarının özelliği, uzun süre ötebilmeleridir. 1 yaşındaki bir horoz bile 25 saniye boyunca öter.
Kültür & Sanat
Denizli’nin tarihsel mirası ve Türkiye’nin iki bölgesini birleştiren konumu, kültür-sanat etkinliklerine uygun bir zemin yaratmıştır. Denizli’den birçok ünlü sanatçı, ozan ve bilim adamı yetişmiştir. Bunların arasında belki de en ünlülerinden biri 1933 yılında Denizli’nin Gökçeyaka Köyü’nde doğan Hayri Dev’dir. Hiç eğitim almayan ama özel bir 3 telli saz olan curayı çalışıyla tüm dünyayı kendine hayran bırakan Hayri Dev’i dinlemek için yabancı müzikologlar şehre gelmiş; sanatçı ile ilgili bir belgesel çekmişlerdir. 2008’de UNESCO tarafından ” Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak değerlendirilen Hayri Dev, yaşamına köyünde devam etmektedir.
Türkiye’nin en önemli ressamlarından biri olan İbrahim Çallı da 1882’de Denizli’nin Çal Köyü’nde doğmuş ve hem ülkemizde hem de Avrupa’da sanatıyla milyonları kendine hayran bırakmıştır. Türk sanat sahnesinin tanınan bestekarlarından Selahaddin Pınar, Denizli Valisi Sadık Bey’in oğludur ve 1900 yılında Çal Köyü’nde doğmuştur. Osmanlı zamanına baktığımızda ise ünlü alimlerden Merkez Efendi’nin de Denizlili olduğunu görürüz. Buldan doğumlu Merkez Efendi, din adamlığıyla olduğu kadar doktorluğuyla da nam salmıştır. Üstelik mesir macunu denilen karışımı ilk onun yarattığı ve Nevruz’da halka mesir macunu dağıtma geleneğini onun başlattığı rivayet edilir. İstanbul’daki Merkez Efendi Camii’yi de bizzat kendisi yaptırmıştır.
Günümüzde ise Denizli’deki kültür-sanat etkinliklerine genellikle Pamukkale Üniversitesi ve Denizli Devlet Tiyatroları yön vermektedir. Oldukça yoğun bir programı olan Denizli Devlet Tiyatrosu, haftada 2 3 oyun sergilemektedir. Pamukkale Üniversitesi ise sanatın her dalı ile ilgili çalışmalar yapmakta; şiir, müzik, tiyatro gibi alanlarda kültür şenlikleri düzenlemektedir. Denizli’de turistlerin büyük ilgisini çeken müzeler de bulunmaktadır. Bunların başlıcaları arasında Pamukkale Arkeoloji Müzesi, Atatürk ve Etnografya Müzesi ve Folklorik Bez Bebek Müzesi bulunmaktadır.
Denizli Mutfağı
Denizli’de yemek söz konusu olduğunda akla ilk gelen lezzet, “Denizli kebabı” olur. Denizli kebabını bir kez tadan, bir daha unutamaz. Sırf bu kebabı yemek için şehri ziyaret edenler dahi mevcuttur. Bu kebabın özelliği, tandır gibi ağır ağır pişmesidir. Tandırdan farklı olarak Denizli kebabı, kuzu kolundan yapılır. Ayrıca, et tandırda olduğu gibi toprakta pişirilmez; fırının içine bir çengelle asılır ve etten akan yağlar bir bakır tepside birikir. Kebap, bu yağa batırılan tırnak pideler eşliğinde servis edilir. Denizlililer, bu kebabın çatal bıçak kullanılmadan yenmesi gerektiğini söylerler. Hatta Denizli kebabı satılan birçok dükkanda sofraya çatal bıçak koyulmaz. Muhteşem bir akşam yemeği ziyafeti için şehrin en ünlü kebapçılarından Kebapçı Kadir veya Halil Usta’yı ziyaret edebilirsiniz.
Denizli spesiyallerinden biri de “pancar kavurması”dır. Önce haşlanan pancarın daha sonra kavrulması ile elde edilen bu lezzetli meze, her yemeğe eşlik edebilmektedir. Lokanta Pamir, Hacı Şerif gibi mekanlarda hem pancar kavurmasını hem de diğer Denizli lezzetlerini tadabilirsiniz, bu lokantalar öğle yemeği için de harika birer alternatiftir. Denizli’de hamur işlerinin de özel bir yeri olduğu, her köşede karşınıza çıkan pideciler ve kahvaltılara eşlik eden mis gibi bazlamalardan belli olmaktadır. Erşafak Gurme Kahvaltı’yı ziyaret ederek bazlamalar eşliğinde doyurucu bir kahvaltı edebilirsiniz.
Denizli seyahatiniz sırasında tatmanız önerilen lezzetlerden bir diğeri ise alabalıktır. “Değirmen alabalığı”, yurt genelinde meşhurdur. Denizli’nin patlıcan dolması ve keşkek çeşitleri ziyaretçileri kendine hayran bırakır. Keşkek, ülkenin iç bölgelerinde yapılan buğday ve etin beraber dövüldüğü özel bir Anadolu yemeğidir. Denizli’de ülke genelinden farklı olarak “tavuklu keşkek” de pişirilmektedir. Denizli mutfağında ana yemekler gibi tatlıların da özel bir yeri bulunur. Şehir halkı tarafından en çok tercih edilen tatlılardan biri ise özel bir tarifi bulunan irmik helvasıdır.
Denizli’de Alışveriş
Denizli gezinizden dönerken bu güzel şehri ve burada geçirdiğiniz zamanı hatırlatacak hediyelikler almak ya da sevdiklerinizi minik armağanlarla sevindirmek isterseniz şehir merkezindeki birbirinden renkli çarşıları, alışveriş merkezlerini ziyaret edebilirsiniz. Denizli çarşıları içinde en meşhur olanı ve en çeşitli yöresel Denizli ürünlerini bulabileceğiniz adres, Kaleiçi Çarşısı’dır.
Denizli’de dokumacılık, bıçakçılık, dericilik ve demircilik çok gelişmiştir. Denizli gezinizden dönerken bıçak, deri ayakkabı ve çanta, süs eşyaları gibi hediyelikleri satın almayı tercih edebilirsiniz. Fakat Denizli’nin tekstil ürünleri, her zaman en çok tercih edilen hediyelikler olur. Özellikle Buldan ilçesine özgü olan Buldan bezinden yapılan tekstil ürünleri, yerli ve yabancı turistler tarafından büyük ilgi görmektedir. Bunun yanında, Denizli; havlu, bornoz gibi banyo tekstili ürünlerinde de iddialı bir ilimizdir.
El işçiliğinin ve demir işçiliğinin gelişmiş olduğu bölgede birbirinden güzel süs eşyaları üretilmektedir. Bunların arasından Denizli horozu figürlü olanlarını tercih ederek bu seyahatinizden bir anıyı evinize taşıyabilirsiniz. Pamukkale Travertenleri’nin minyatürlerini de hem kendiniz hem de sevdikleriniz için tercih edebilirsiniz.
Özel Günler ve Festivaller
Denizli’yi ziyaretinizin tarihini bu şehirde kutlanan özel günlere ya da festivallere, kültür sanat etkinliklerine göre ayarlayabilirsiniz. Hem Denizli Belediyesi hem de Pamukkale Üniversitesi, bölgenin geleneklerini yaşatmak ve kültür-sanat hayatını canlandırmak için birçok etkinlik düzenlemektedir.
“Uluslararası Çocuk Festivali”, bu sene beşincisi kutlanan festival, Türkiye’nin en büyük çocuk festivalidir. Festival boyunca geleneksel çocuk oyunlarının tanıtımı da yapılmaktadır. Eğer Denizli’yi çocuğunuzla beraber ziyaret etmeyi planlıyorsanız gezinizi festivalin düzenlendiği mayıs ayına denk getirerek onu sevindirebilirsiniz.
“Geleneksel Türk Sporları Şenlikleri”, Denizli spora önem veren bir şehir olduğu için bu etkinlik oldukça ihtişamlıdır. Şenliğe katılarak ata sporları hakkında bilgi edinebilir ya da modern spor karşılaşmalarının tadını çıkarabilirsiniz.